TarIk Alİ -
Yazar/ Noam Chomsky - MIT'de dilbilim profesörü / Eduardo Galeano - Yazar/ Howard Zinn -
Tarihçi / Ken Loach -
Yönetmen/ John Berger -
Sanat eleştirmeni / Arundhati Roy -Yazar
ABD
destekli
İsrail saldırısı,
Lübnan'ı
felç etti, ateşe ve öfkeye boğdu. Kana'daki
katliam ve can kayıpları, sadece 'orantısız güç kullanımından' ibaret değil. Uluslararası yasalara göre, bu bir savaş suçu.
Lübnan'ın sosyal altyapısının, İsrail hava kuvvetleri tarafından kasıtlı ve sistematik imhası da savaş suçu.
İsrail'in hedefi bu
ülkeyi bir İsrail-ABD vilayeti statüsüne indirgemek. Bu girişim geri tepiyor, zira dünyanın dört bir köşesindeki insanlar olan biteni dehşetle izliyor. Lübnan'da nüfusun yüzde 87'si şu an
Hizbullah direnişini destekliyor. Bu destek Hıristiyan ve Dürziler arasında yüzde 80,
Sünni Müslümanlar arasındaysa yüzde 89 oranında. Öte yandan, ABD'nin Lübnan'ı desteklediğine inanan Lübnanlıların oranı yüzde 8.
Saldırı çoktan planlanmıştı
Fakat, İsrail'in bu eylemleri 'uluslararası
toplum' tarafından kurulmuş herhangi bir
mahkeme tarafından yargılanmayacak, zira bu korkunç suçları destekleyen veya bunlara kayıtsız kalan ABD ve müttefikleri böyle bir şeye izin vermeyecek.
Hizbullah'ı yok etmek için yapılan Lübnan saldırısının çok uzun zaman önce hazırlandığı artık açık. İsrail'in işlediği suçlara, ABD ve onun her daim sadık müttefiki Britanya da yeşil ışık yaktı. Blair, ülkesinde kendisine karşı ezici bir muhalefet olmasına rağmen tutumunu değiştirmedi.
Direnişi destekliyoruz
Lübnan'ın tadını kısa süreliğine çıkardığı barış sona erdi ve felç edilmiş bir ülke unutmayı umduğu bir geçmişi hatırlamaya zorlanıyor. Lübnan'a dayatılan devlet terörü
Gazze gettosunda da tekrarlanıyor; 'uluslararası toplum'sa bir köşede durmuş, olan biteni sessizce izliyor. Bu arada
Filistin'in geri kalanı, ABD'nin doğrudan katılımı ve müttefiklerinin üstü örtülü onayıyla ilhak edilip parçalanıyor.
Bu vahşetin kurbanlarını ve ona karşı direnenleri destekliyoruz. Hükümetlerimizin bu eylemlerdeki suç ortaklığını teşhir etmek için elimizdeki bütün araçları kullanacağız. Filistin ve
Irak işgalleriyle Lübnan'a yönelik geçici olarak 'durdurulan' bombardımanlar sürdükçe, Ortadoğu'da barış da olmayacak.