Filistin yerel haber ajanslarından
Maan'ın verdiği habere göre,, konuyla ilgili resmi bir kaynak, bugün
Nablus'ta durumun, hemen hemen 2000 yılı intifadasından önceki duruma döndüğünü ve Filistin yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerinin
kentte normal yaşamı tesis ettiği belirtildi.
Ajans, iki taraf arasındaki
anlaşma uyarınca, Filistin güvenlik güçlerinin bundan sonra kentte 24 saat süreyle denetimi elinde bulunduracağı ifade edildi.
Bu arada, kentin
batı girişindeki Beyt İba askeri
kontrol noktasında da güvenlikten tümüyle Filistinli güvenlik güçlerinin sorumlu olacağı kaydedildi.
Filistinli kaynağa göre,
İsrail ordusu askerleri, olağanüstü durumlar haricinde artık kente girmekten imtina edecek; herhangi bir girme durumunda da Filistin tarafını haberdar edecek.
İsrail ordusunun, yine de bir telefonla haberdar ederek, istediği takdirde Nablus'a girme imkanının bulunduğunu belirten yetkili, ancak bu adımın İsrail ile Filistin tarafı arasında güveni artırmaya yönelik olduğunun altını çizdi.
Batı Şeria'da geçen İntifada döneminde İsrail ordusu askerleri ile Filistinli militanlar arasında şiddetli çatışmalarının yaşandığı kentlerden biri olarak bilinen Nablus, 2007 yılı sonunda, dönemin ABD Başkanı George Bush'un liderliğinde, İsrail Başbakanı
Ehud Olmert ile Filistin Yönetimi Devlet Başkanı
Mahmud Abbas'ın bir araya geldiği Annapolis zirvesinden sonra, Batı Şeria'da güvenlik açısından
pilot bölge olarak seçilmişti.
Amerika, Filistin Yönetimi güvenlik güçlerinin eğitimine doğrudan müdahil olurken, bu çerçevede Nablus'a yeni eğitilen Filistin güvenlik güçleri konuşlandırılmış; kent, kısmen de olsa güvenlik kontrolünün Filistinliler'e bırakıldığı ilk Filistin kentlerinden olmuştu.
-EL AKSA ŞEHİTLERİ'NİN 75 ÜYESİNE AF-
Bu arada, İsrail,çoğunluğu
El Fetih'in
silahlı kanadı El
Aksa Şehitleri Tugayı'nın 75 üyesini daha affetti.
Daha önce İsrail ordusu tarafından ''aranan'' kişiler konumundaki Filistinliler,
silah bırakma anlaşmasına uyarak, bir süredir gözetim altında tutuluyordu.
Af kararının, Kurban bayramı nedeniyle, Filistinliler'e bir
jest olarak geldiği belirtildi. Affa uğrayanların 7'sinin Nablus'tan olduğu kaydedildi.
-NABLUS VALİSİNE SUİKAST TEŞEBBÜSÜ-
Öte yandan, Filistin güvenlik güçleri, Nablus Valisi Cebrail El-Bekri'ye suikast teşebbüsü hazırlığında oldukları iddiasıyla, Nablus'ta bir grup
Hamas mensubunu tutukladı. Filistinli güvenlik güçlerinin, grubun Nablus'taki merkezini de basarak çok sayıda silah ve nakit paraya el koyduğu bildirildi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA, Filistinli kaynaklara dayanarak, grup üyelerinin Batı Şeria'da aktif olduklarını ve Nablus valisini öldürme amacında olduklarını belirtti.
Tutuklananların,
Gazze Şeridi'ndeki yönetimi elinde bulunduran Hamas' örgütünün askeri kanadı İzzeddin El
Kassam Tugayları mensubu oldukları ve Hamas yönetimiyle de doğrudan temas halinde bulundukları öne sürülüyor.
Grubun, valiyi öldürme hazırlıkları yanı sıra Batı Şeria'daki
Yahudi yerleşimcileri
kaçırma, Kudüs'te İsrailli hedeflere
intihar eylemi planları içinde oldukları da iddia edildi.
Batı Şeria'dan gelen bu iddialara, Gazze'de Hamas örgütünün üst düzey liderlerinden Mahmud Zahar sert tepki gösterdi. Zahar, ''Birleşme yolundaki görüşmeleri bir yana bırakarak, ne Gazze Şeridi'nde ne de Batı Şeria'da suikast yöntemine başvurmak bizim yöntemimiz değildir'' dedi.