Reuters haber ajansı, Şii İran’ın Nusayri Esed rejimini cephede güçlendirmek üzere yüzlerce uzman personel gönderdiğini yazdı.
İranlı, Batılı ve Suriyeli kaynaklara dayandırılan habere göre, gönderilen askerler arasında İran Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlardan sorumlu birimi Kudüs Gücü’nün üst düzey komutanları yer alıyor.
Reuters’in haberine göre cephede çatışmaya girmeyen İranlı subaylar, özellikle istihbarat toplama ve askeri eğitim konusunda yardımcı oluyor. Suriye güçlerini yönlendiriyor. Devrim Muhafızları, operasyonları Kudüs Gücü’nden aldıkları talimatlarla yönetiyor. İran kontrolündeki güçlerin özellikle Tartus ve Lazkiye gibi Akdeniz kıyısındaki bölgelerde faaliyetlerini artırdıkları iddia ediliyor. Bunlara Suriyeli kimliği verildiği, Suriye askeri üniformaları giydikleri ve Suriye ordusunun seçkin birim olarak bilinen hava istihbaratı ile çalıştıkları kaydediliyor. Verilen destek komutanlarla sınırlı değil. Eski İranlı bir üst düzey komutan, ‘Besic’ olarak adlandırılan binlerce gönüllü İranlı milis ile Irak’tan Şiilerin savaşmak için Suriye’ye gittiğini aktarıyor.
İran’ın artan desteği, rejim güçleri ile muhaliflerin birbirlerine üstünlük sağlayamadığı iç savaşta Esed’in iktidarda kalmasını sağlıyor. Ajansa konuşan uzmanlara göre İran’ın yeniden momentum kazanan yardımları dolayısıyla Esed, Cenevre’deki barış müzakerelerinde kendisini taviz vermek zorunda hissetmedi. Siyasi çözüm için son fırsat olarak görülen Cenevre müzakereleri sırasında Suriye’de şiddet tırmanırken, görüşmelerden de herhangi bir sonuç çıkmamıştı.
Şii İran ile Sünni ülkeler arasında bir vekalet savaşı yaşanan Suriye’de, Tahran yönetimi dördüncü yılına girecek olan çatışmalarda şimdiye dek Şam’a milyarlarca dolar para akıttı. Mısır, Tunus, Libya, Bahreyn ve Yemen’deki rejim karşıtı gösterileri alkışlarken Suriye’de muhalifleri ‘terörist’ olarak adlandıran İran, Esed’in düşmesi durumunda ‘Şii Hilali’ projesinin rafa kalkmasından endişe ediyor. İran’ın Suriye’deki askeri varlığı bir sır değil. İranlı siyasiler ve komutanlar bu konuda daha önce zaten itirafta bulunmuştu. Reuters’e konuşan risk danışmanlığı şirketi Maplecroft uzmanlarından Torbjorn Soltvedt, İran’ın verdiği eğitim ve eşgüdüm desteğinin Esed rejimi için ‘can simidi’ olduğunu söylüyor. Soltvedt, “İran’ın Devrim Muhafızları personeli ve Hizbullah gibi Şii örgütlerin militanlarının varlığı Esed rejiminin savaşı sürdürmesi için çok büyük önem taşıyor.” diyor.
İRANLILAR, TÜRKİYE ÜZERİNDEN SURİYE’YE GEÇİYOR
Reuters’in haberinde dikkat çeken bir diğer nokta ise İranlıların Suriye’ye geçiş güzergâhı. Suriyeli muhalif ve İranlı kaynaklara göre askeri personel, İranlılara vize uygulamayan Türkiye üzerinden Suriye’ye kolayca geçiş yapıyor. Haberde, bir Türk yetkilinin, Suriye’ye geçen İranlıların sayısının son birkaç ayda arttığını söylediği belirtiliyor. İranlıların bir kısmı Irak sınırından geçerken, üst düzey subaylar ise uçakla Şam’a gidiyor.
Habere göre son haftalarda Suriye’ye Rusya ve onun adına hareket eden başka ülkelerden silah gelişi de arttı. Bu malzeme içinde insansız hava araçları, güdümlü bombalar ve muharebe araçları için yedek parçalar yer alıyor. Uluslararası silah sektöründe Ortadoğu’daki silah satışları konusunda bilgili olan bir kaynak, yakın zamanda Suriye’ye hafif silahlarda kullanılmak üzere milyonlarca adet mühimmat geldiğini ve çoğu eski Doğu Bloku ülkelerinden gelen bu malzemenin Karadeniz’den deniz ve hava yoluyla ulaştığını söyledi. Lazkiye havaalanı ve Tartus limanının sevkiyatlar için kullanılan giriş noktaları olduğu kaydediliyor. Suriye’ye Tahran’dan Felak-1 ve Felak-2 roketatarları gidiyor.