İngiltere'yi
seçim belirsizliği ardından hangi hükümetin yöneteceğine bugün karar verilebilir.
Koalisyon hükümeti kurulması girişimlerinde
kilit rol oynayan Liberal
Demokrat Parti'den üst düzey bir yetkili, hükümeti
İşçi Partisi ile mi Muhafazakârlarla mı kuracaklarına bugün karar verebileceklerini söyledi.
Ülkede geçen hafta yapılan ve hiçbir partinin çoğunluk hükümeti kuracak oya ulaşamadığı seçimlerin ardından partiler
koalisyon arayışlarına girmişlerdi.
Hükümete ilişkin belirsizliğin ekonomiyi kötü etkilemesinden endişe ediliyor.
Liberal Demokratlar,
Başbakan Gordon Brown'un
koalisyon görüşmelerini kolaylaştırmak için İşçi Partisi liderliğinden
istifa edeceği açıklamasıyla eş zamanlı olarak İşçi Partisi 'yle resmi koalisyon görüşmelerine başlamıştı.
Liberaller, İşçi Partisi'yle görüşmeye başlamadan önce, seçimde en fazla oyu alan Muhafazakârlarla koalisyon görüşmesi yapmış ancak Pazartesi günü bitimine kadar bir sonuca ulaşamamıştı.
Brown'un istifasıyla birlikte, İşçi Partisi'yle Liberaller arasında bir koalisyon kurulması ihtimali güç kazanınca, seçimde en fazla oyu alan Muhafazakâr Parti, Liberallere
seçim sisteminde değişiklik için referanduma gitme sözü verdi.
Liberaller, büyük partilerin lehine olduğunu söyledikleri seçim sisteminin değişmesini de talep ediyor.
Siyasi çizgileri bakımından İşçi Partisi'yle daha fazla yakınlığa sahip olan Liberal Demokratlar, İşçi Partisi'yle kuracakları hükümetin "kaybedenlerin koalisyonu" olarak görülmesinden endişe ediyor.
Ancak parti içinde, ideolojik nedenlerle Muhafazakârlarla koalisyon kurulmasına karşı olanlar da var.
Nasıl bir hükümet?
İngiltere'de
Perşembe günü yapılan seçim, ortaya
doğal bir
iktidar çıkarmadı.
Sandıktan birinci çıkan Muhafazakâr Parti,
sandalye sayısını 97 arttırmasına rağmen tek başına hükümet kurmak için gerekli olan 326 sandalyeye ulaşamadı.
İkinci sırada yer alan İşçi Partisi ise 91 sandalye kaybederek 258 sandalyeye düştü.
Bu durumda 57 sandalye kazanan
Liberal Demokrat Parti diğer iki partinin de potansiyel koalisyon ortağı ya da kuracakları
azınlık hükümetinin olası destekçisi haline geldi.
Liberaller ilk olarak Muhafazakârlarla görüşmeye başladı.
Görüşmelerde en önemli pazarlığın seçim sistemi
reformu olduğu tahmin ediliyor.
Liberaller dar
bölge-basit çoğunluk sisteminin kaldırılmasını ve nisbî çoğunluğa geçilmesini talep ederken, Muhafazakârlar buna karşı çıkıyor.
İki partinin
Avrupa Birliği, nükleer silahlar,
bütçe açığı ve göç konusundaki politikaları da farklılık gösteriyor.
Anlaşmazlık noktaları olsa da, Liberallerin politikalarının İşçi Partisi'yle genel olarak daha uyumlu olduğuna dikkat çekiliyor.