Chatham House, her yıl bir ülkeden devlet yetkilisine, "uluslararası ilişkilerin gelişimine sağladığı katkılarından" dolayı
ödül veriyor.
Chatham House, 2010 yılı ödülüne
aday olarak Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül,
Fransa Maliye Bakanı Christine
Lagarde ve
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stjepan Mesic'i aday olarak göstermişti. Binlerce Chatham House üyesi tarafından yapılan
oylama sonucu Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, "Irak'ta farklı mezhepler arasında arabuluculuk rolü,
Afganistan-
Pakistan liderlerini bir araya getirmesi ve
Türkiye'nin
Ortadoğu ile olan bölgesel işbirliğine yaptığı katkılarından dolayı" ödüle layık görüldü.
Chatham House tarafından övgüyle bahsedilen Abdullah Gül hakkında şu görüşlere yer verildi: "Gül, Türkiye'de ve uluslararası camiada bütünleştirici etkisi ile çok önemli bir figür. Türkiye'nin yakın zaman önce kat ettiği ilerlemenin de önemli isimlerinden biri. Abdullah Gül, bölünmüş Kıbrıs'ın bütünleşmesi konusunda çok önemli adımlar atmış ve Türkiye ile
Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi için başrol oynamıştır."
Gül'ün Türkiye'nin AB üyeliğinin de önemli destekçilerinden biri olduğunu vurgulayan Chatham House, "Kendisinin liderliği altında Türkiye,
sivil demokrasinin yerleşmesi ile siyasi ve hukuk reformlarının gerçekleşmesinde önemli yol almıştır." ifadelerine yer verdi.
Dünyada demokrasinin yerleşmesi, insan haklarının savunuculuğu yapan ve barışın tesis edilmesi çalışmalarında bulunan devlet adamlarına verilen Chatham House ödülü, düşünce kuruluşuna üye olan binlerce uzmanın görüşüne danışılarak alınıyor.
Kazanan adaya Chatham House tarafından kristal cam şeklinde ödül veriliyor. Kazanan aday aynı zamanda Kraliçe tarafından da ödüllendiriliyor. Abdullah Gül'e ödülün sonbahar aylarında verileceği öğrenildi. Ödül
Londra Büyükşehir Belediye Binası'nda takdim edilecek.
2004 yılından bu yana verilen "Chatham House ödülünü" geçen yıl
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio
Lula da Silva, 2008 yılında ise
Gana Cumhurbaşkanı John Kufuor almıştı. (CİHAN)