Ulusal Güvenlik Arşivlerinin açıklanan resmi
belgelerine göre,
ABD'ye yönelik 11
Eylül 2001 saldırılarından birkaç saat sonra
Irak'a saldırıyı gündeme getiren dönemin
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Bakanlığının bir avukatından Irak rejimi ile
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide lideri
Usame bin Ladin arasında bağlantı bulmasını istedi.
Rumsfeld, saldırılardan önceki temmuz ayında dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza
Rice'a gönderdiği bir notta da,
Bağdat yönetimine karşı izlenecek strateji hakkında üst düzeyli bir toplantı düzenlenmesi talebinde bulundu.
Yaptırımların etkisiz olduğunu ve Irak'ın hava gücünü artırdığını savunan Rumsfeld, "şüphesiz birkaç yıl içinde ABD'nin nükleer
silahlara sahip bir
Saddam ile karşı karşıya geleceği" iddiasında bulundu.
Irak'a savaş açmaları halinde başarılı olacakları görüşünü dile getiren Rumsfeld,
Saddam Hüseyin rejimini devirmeleri halinde ABD'nin bölgedeki ve dünyadaki itibarının artacağını öne sürdü.
Bir belge de, Rumsfeld'in, Afganistan'ın 2001 yılında işgal edilmesinden iki ay sonra Irak'a saldırı planlarını tartıştığını gösterdi. Dönemin
Merkez Komutanı Tommy Franks ile görüşmesinde silahlı güçlerin Irak'a savaş için hazır olmasını isteyen Rumsfeld, bir toplantıda da savaş için kullanılabilecek bahaneleri sıralarken, Irak rejiminin ABD'nin koruması altında bulunan kuzey bölgesine yönelik askeri hareketlerini, Saddam Hüseyin ile
11 Eylül saldırıları arasında bağlantı iddiasını ve BM'nin Irak'taki silah denetimleriyle ilgili tartışmaları saydı.
Ulusal Güvenlik Arşivleri, bu
resmi belgeleri, "bilgi edinme özgürlüğü" çerçevesinde yapılan bir talep sayesinde yayımladı.
ABD yönetimi, Saddam Hüseyin rejiminin
11 Eylül saldırılarıyla bağlantısı olmadığını daha sonra kabul etmişti. Yönetimin Irak rejiminin nükleer silah ürettiğine ilişkin ortaya attığı kanıtların da temelsiz olduğu belirlenmişti.