1 Temmuz'da gerçekleştirilecek referandumla halka sunulacak olan reformlar, Kral'ın birçok
yetkisinin
Başbakan ve
Parlamento'ya devredilmesini öngörüyor. Ülke genelinde
Şubat ayında Tunus'taki olayların etkisiyle
demokrasi talebinin yapıldığı
gösteriler düzenleniyordu.
Arap dünyasının 47 yıl ile en uzun süreli hanedanının bulunduğu
Fas'ta Kral
Muhammed, 1999'dan beri
ülkenin başında bulunuyor. Kral, hem siyasi hem de dini olarak neredeyse bütün yetkileri elinde bulunduruyor.
Değişiklikleri devlet televizyonundan yaptığı konuşmayla halkına duyuran Fas Kralı, gelecekte hükümet başkanının "parlamento
seçimlerinde birinci olmuş partiden seçilmesi" gerektiğini söyledi.
Hükümetin de "doğrudan genel seçim hakkıyla" gelmesi gerektiğini belirtti. Değişikliklerle şimdi "hükümetin başkanı" denilen Başbakan'a parlamentoyu feshetme yetkisi de verilecek. Bu yetki bugüne kadar sadece monarşinin elinde bulunuyordu.
Kral Muhammed konuşmasında ayrıca bağımsız bir yargı vaadinde de bulundu ve bu değişikliklerin "anayasal monarşinin sütunlarını güçlendireceğini" vurguladı. Bugüne kadar ülkedeki yargıçlar, başında Kral'ın bulunduğu bir konsey tarafından atanıyordu.
Mart ayında Kral'ın atadığı bir komite tarafından belirlenen anayasal değişikliklere göre başbakan, hükümetin diğer üyelerini seçme yetkisine de sahip olacak. Ayrıca kamu idaresi v
e devlet yatırımları gibi daha önce Kral'ın yetkisinde olan yerlere de yine başbakan atama yapabilecek.
Yine değişikliklere göre Başbakan, Kral katılmayacağı haftalık hükümet konseyi toplantılarda genel devlet politikasını tartışabilecek. Şu anki anayasaya göre sadece Kral'ın başkanlığındaki
kabine devlet politikalarında değişiklik yapabiliyor.
Anayasa değişikliklerine göre yetkisi artırılan parlamento da şu an Kral'ın yetkisinde olan
genel af kararı alabilecek.
Anayasa'da Kral için kullanılan "aziz" ifadesi de şu şekilde değiştirilecek: "Kral'ın kişiliğinin bütünlüğü ihlal edilemez." Anayasa'daki bu değişiklik, "aziz" kelimesi dini bir mana içerdiği için çok önemli bir değişiklik olarak görülüyor. Uzmanlar, Kral'ın dini yanından çok siyasi sorumluluklarının ön plana çıkarıldığına dikkat çekiyor.
Öte yandan Kral, kendisini ülkenin tek dini otoritesi yapan "İnancın Koruyucusu" unvanın elinde bulundurmaya devam edecek. Ayrıca Başkomutan unvanını da koruyacak olan Kral, diplomat ve elçileri atama yetkisini de sürdürecek.
Anayasada ayrıca ülkedeki Berberi nüfus da göz önüne alınarak, Berberilerin dilleri
resmi dil statüsüne alınıyor. Ülkede yaşayan 32 milyon kişiden büyük kısmı, 3 farklı lehçeden sadece birini kullanıyor.
Bu anayasal değişikliklerin, ülkedeki ayaklanmaları başladığı ilk günden ismini alınan
muhalif 20 Şubat Hareketi'nin de istediği gibi ülkenin anayasal monarşiye dönüşmesini sağlaması bekleniyor.