Post'un istihbarat konusunda uzman yazarı Jeff Stein, Gündeş'in "İhtilaller ve Anarşinin Yakın Tanığı" adlı son kitabındaki iddiaları 5 Ocak tarihli köşesinde mercek altına aldı. Yazıda
Fethullah Gülen'in 1990'lardan bu yana CIA'e örtülü
destek verdiği ve Orta
Asya'daki Türk okullarında 130 CIA ajanı yerleştirildiği yönündeki iddialara
Orta Asya'yla 'uzun süreli bağları olan' iki eski CIA yetkilisinin 'kuşkuyla yaklaştığı' ifade edilirken, Robert Bauer ve Graham Fuller'in görüşlerine yer verildi.
1995-97 arasında CIA'in Orta Asya ve Kafkaslar'daki operasyonlarının şefliğini yapan Robert Bauer, iddiaları 'düzmece' olarak nitelendirirken, "Benim görev süremce CIA'in Orta Asya'da 'ajanları' yoktu." dedi.
Washington Post'a konuşan ve isminin verilmesini istemeyen
muvazzaf bir CIA yetkilisi ise Gündeş'in yazdıklarının kendisine 'hiçbir şey çağrıştırmadığını' söyleyerek, Türk meslektaşını yalanladı.
Türkiye ve Türk dünyasına ilişkin görevler yapan eski CIA yetkilisi Graham Fuller ise Gündeş'in iddialarının üzerine
Washington Post yazarı Stein'in deyimiyle '
soğuk su döktü'. Fuller, "Gülen okullarında 130 CIA ajanı olduğuna ilişkin hikâye bayağı vahşi." dedi. CIA'den 1987'de ayrıldığını ve şahsen bu konuda somut bilgisi olmadığını belirten Fuller, "Ancak güdülerim, bana iddianın son derece ihtimal dışı olduğunu söylüyor." şeklinde konuştu. Fuller, şöyle devam etti: "Böyle bir fikri,
teşkilat içinde karşımdakinin yüzüne bakarak inandırıcı şekilde pazarlamayı tahayyül bile edemem.
Nuri Gündeş'e gelince, kendisinin kim olduğunu ya da ne yazdığını bilmem. Fakat Türkiye'de bu konularda dolaşan oldukça vahşi iddialar var ve Gülen, gerçekten sıcak bir konu."
Stein, yazısında Gündeş'in Gülen'le ve okullarla ilgili iddialarına
İngilizce kaynak olarak gösterdiği
Paris merkezli Intelligence Online'ın bir iddiasını da sorguladı. Intelligence Online'a göre, Graham Fuller, CIA'in üniversitelere açılımla sorumlu elemanı olduğu iddia edilen George Fidas'ın yardımıyla Fethullah Gülen'e ABD'den
oturum izni aldı. Bunun yanlış olduğunu söyleyen Fuller, şöyle konuştu: "Benim yaptığım, 2006'nın başlarında, Gülen'in düşmanları ABD'den Türkiye'ye iadesi için bastırırken FBI'ya bir
mektup yazmaktı. 11
Eylül sonrası ortamda tehlikeli bir radikal olduğu yönünde söylentiler yaymaya başlamışlardı. FBI'ya yazdığım açıklamada görüşlerimi bildirdim. Gülen'in ABD'ye hiçbir şekilde güvenlik tehdidi teşkil etmediğini söyledim. Hâlâ da buna inanıyorum. Tıpkı günümüz İslam'ı konusunda çalışan ilim adamlarının geniş bir kesimi gibi."
Gülen'i 'radikal' ve 'tehlikeli' görmediğini vurgulayan Fuller, "Onun hareketi belki İslami, siyasi ve sosyal düşünüşün tekâmülü noktasında en
ümit verici olandır." şeklinde konuştu. Washington Post yazarı Jeff Stein da yazısında Gülen'in başlattığı hareket için 'ılımlı' sıfatını kullandı.