“
Soykırım” tezini savunması ile tanınan Sarafian, kanunu çıkarmak isteyen
Fransa'nın işe öncelikle
Cezayir ve
Ruanda'dan başlaması gerektiğini söyledi.
Türkiye ile
İngiltere arasında
küçük çaplı bir krize yol açan Mavi Kitap'ı şerhederek yayımlayan tarihçi, Fransa'daki tasarının Türkiye'deki
tartışmaları durdurabileceğinden de endişeli. Sarafian, dün
Fransız Liberation gazetesinde yayımlanan 9 Türk aydının
imzaladığı bildiriye ise prensipte imza atabileceğini kaydetti.
Londra'daki Gomidas Enstitüsü'nün başkanı olan Sarafian, Zaman'a yaptığı açıklamada şu uyarılarda bulundu: “Fransa'daki tasarının kanunlaşması durumunda Türkiye-
AB ilişkileri bozulacak ve Türkiye'deki milliyetçilik yükselerek demokratik süreci vuracak. Bu
senaryo Ermeni ve Türk kanadındaki milliyetçilerin işine gelecek ve bu cephe sorunun çözümüne değil, sürmesine sebep olacak.” Tasarının akıbeti ne olursa olsun tartışma ortamını sürdürmek gerektiğini vurgulayan Sarafian, bugün
Ermeni meselesini barışçı yollarla çözme imkanı yakaladıklarını anlattı. Avrupa'ya, “Türkiye ve Ermenileri bu konuda ne kadar ilerlediklerine bakarak değerlendirin ve yargılayın” mesajı verdi. Tasarının ‘güçler siyaseti’ oyunu olduğunu da dile getiren Sarafian, Paris'in öncelikle kendi geçmişi ile yüzleşmesini istedi: “Geçmişinde Cezayir ve Ruanda olan Fransa'nın bu yolu
tercih etmesi çok ironik.”
Ermeni diasporası ve Türkiye’ye de eleştiriler yönelten Sarafian, Ermeni meselesinin Türk ve Ermeni milliyetçilerinin mücadele ettiği bir güç siyasetine dönüştüğüne dikkat çekti. Sarafian, Türk hükümetlerinin şimdiye kadar bir Ermeni “meselesi” olduğunu kabul etmediklerini vurgulayarak, “Aslında oyunun kurallarını Türk hükümetleri koydu. Böylece bugün karşılaştığımız radikal milliyetçi Ermeni cephesini besleyip güçlendirdiler.” dedi.
Ermeni milliyetçilerinin AB-Türkiye müzakere sürecinde kendilerini güçlü bir durumda bulduklarına dikkat çeken Sarafian, Ermeni meselesinin ‘çelişkili’ olarak iki şekilde kullanıldığını söyledi. Bir taraftan Türkiye’nin Ermeni meselesinde geçmişe farklı bakarak AB değerlerini ne kadar benimsediğinin ölçülmeye çalışıldığına işaret eden Sarafian, “Ancak aynı zamanda Türkiye’nin AB üyesi olmasını istemeyen ırkçı,
yabancı düşmanı ve
İslam karşıtlarınca da kullanılmaya başlandı.” dedi.
Daha önce Türk arşivlerinde araştırmalar yapan Sarafian’ın izni iptal edilmişti.
İstanbul Üniversitesi’ndeki Ermeni sempozyumuna, Ermeni diasporasının sert tepkilerine rağmen katılan Sarafian, yakın zamanda arşivlerde “şartsız” tekrar
çalışma izni aldı. Asıl trajedinin Ermeni meselesinin çözümü için mevcut hükümetin ciddi gayret sarf ettiği gerçeği olduğuna dikkat çeken Sarafian, bu hükümetin öncelikle Türkiye’deki Ermeni tartışmalarını “
sansür” etmediğini kaydetti. Hükümetin, Türk
Tarih Kurumu’nun tezlerini diğer seslerin de olduğu bir arenada tartışmaya açtığını vurgulayan Sarafian, tartışmanın hâlâ zor yürüdüğünü, bazı kanunların hâlâ tartışmayı bastırmak için de kullanıldığını kaydetti. Bütün bunlara rağmen Türk toplumunun artık meseleyi tartışmaya başladığını kaydeden Sarafian, “soykırıma” ilişkin resmî tezi benimsemeyen yayınlara dikkat çekti. Ermeni tarihçi, yakın gelecekte meselenin barışçı yollarla çözülebileceği yönünde önemli imkanlar doğduğu kanaatinde.
Cezayirliler, Fransız yönetimi sırasında “kimlik soykırımı” yapıldığı gibi, yüzbinlerce kişinin katledildiğini, Fransa’nın özür dilemesi gerektiğini savunuyor. Buna yanaşmayan Fransa ayrıca Ruanda soykırımının yapan Hutu milislerini eğitmek ve soykırıma sessiz kalıp katliamı
teşvik etmekle suçlanıyor.
ZAMAN