Filistinli gazeteciler,
Başbakan'ın
Gazze konuşmasının büyükelçilerce yeterince alkışlanmayışını eleştirdi.
Gazeteci Lahham nedenlerini tek tek sayarak, “Biz Filistinli gazeteciler, Erdoğan'ı 21 kez ayakta alkışlıyoruz” dedi.
Filistinli gazeteciler Başbakan Erdoğan'ın İstanbul'daki Filistin Büyükelçileri toplantısında yaptığı konuşmasına alkışları yeterli bulmadı. Toplantıyı Maan Haber ajansı ardına takip eden gazeteci Nasır Lahham, “Filistin büyükelçileri Erdoğan'ı neden 21 kez alkışlamadı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazıda Lahham, Filistinli gazeteciler olarak Erdoğan'ı tam 21 kez ayakta alkışladıklarını söyleyerek yazısını şu şekilde tamamladı: Konferansa ev sahipliği yaptığı ve katıldığı için alkışlıyoruz.
Arapça ‘Bismillahirrahmanirrahim, sizleri kalbimden selamlıyorum', ‘Filistin davasına yardımcı olmanın zamanı hemen şimdi' dediği için alkışlıyoruz. Gözleri
yaşlı anneleri selamladığı, çocukların gözlerinden tek tek öptüğü için alkışlıyoruz. Konvoyları desteklediği, Mavi
Marmara şehitlerini unutmadığı, ‘
İsrail özür dilemedikçe, tazminat ödemedikçe ve Gazze ablukası kalkmadıkça ilişkiler normalleşmeyecek', ‘Ey İsrail, zulüm kalıcı olamaz' dediği için alkışlıyoruz.
Kudüs ve
mülteciler vurgusu yaptığı, ‘
Yahudi yerleşim birimleri kabul edilemez', ‘Kontrol noktalarına hayır, Filistinli ailelerinin bölünmesine,
ekonomik ambargoya hayır', ‘
Hamas ve el
Fetih aralarında birlik sağlanmalıdır' dediği için, Gazze'nin kalkınması için yatırım istediği, sanayi bölgesi inşaasını gündeme getirdiği için alkışlıyoruz. En güçlü alkışımız şu cümle için: ‘Kalbimin yarısı Mekke'dir yarısı da
Medine, üstünü bir tül gibi Kudüs örter!' Mahmut Derviş'in mücadele ve vatan sevgisi anlatan şiirini okuduğu için alkışlıyoruz. Allah'a, Filistin'i uluslararası platformlarda destekleme sözü verdiği için alkışlıyoruz.
İzleyen herkes şaşkına döndü
Filistinli gazeteci Lahham, sayıları yüzü geçen büyükelçilerin Erdoğan'ı tepkisiz dinlemelerine şaşırdığını dile getirdi. Lahham özellikle de Erdoğan'ın “Gözleri yaşlı Gazzeli anneleri selamlıyorum” cümlesini duyduğunda bir meslektaşının anlamlı anlamlı kendisine bakarak, “Elçiler neden alkışlamıyor” diye şaşkınlığını dile getirdiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Oysa büyük kısmı Gazzeli veya Gazze de akrabaları var. Sonra gazeteciler arasında fısıldaşmalar giderek yayıldı. Ardından şu kanaate ulaştık: Biz sade miskin,
köylü vatandaşlarız. Hiçbir şey yapmadan tüm dünyanın bizi sevmesi gerekir. Halbuki Halil Cibran'ın şu sözünü unuttuk: Her gün dirilmeyen sevgi, her gün ölür!”