The
Economist, Erdoğan'a
Menderes'in akıbetini hatırlattı...
İngiliz haftalık haber
dergisi
The Economist, bu haftaki sayısında "derin"
Türkiye analizlerine geniş yer ayırarak,
AK Parti hükümetini "
CHP ağzıyla" eleştirmeye devam ediyor.
Bunlardan en dikkat çekenin başında, "Türk politikacılarla
generaller arasındaki uzun süredir devam eden
kavga bitmiş gibi görünüyor." spot cümlesiyle verdiği ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
Adnan Menderes arasındaki benzerlikleri ele alan
makale geliyor.
Dergi, 9 yıllık AK Parti iktidarı döneminde gücün önemli ölçüde el değiştirdiğini ve çok yakın zamana kadar komutanların
istifası gibi bir durumla karşılaşılsaydı, bunun ulusal bir krizi tetikleyeceği yorumunda bulundu. Fakat şimdi durumun çok değiştiğini ve böyle bir olay sonrası bile '
Atatürk takipçilerinin' sokağa dökülmediği aktarılan haber-analizde, "Piyasalar etkilenmedi. Halk umursamadı bile. Toplumun büyük bir kısmı, istifa olayının AK Parti ile ordu arasında uzun süredir devam eden mücadelenin son perdesi olduğunu düşünüyor." ifadelerine yer verildi.
Başbakan Erdoğan'ın orduya yönelik politikalarında sık sık Adnan Menderes örneğini verdiğine değinilen haberde, Erdoğan'ın Menderes ile benzer bir kaderi paylaşmasının "imkansız" olduğunu ancak idam edilen
Demokrat Parti liderinin hikayesinden çıkarması gereken dersler olduğu yorumu yapıldı.
Başbakan Erdoğan'ın seleflerine nazaran çok büyük reformlar yaptığını ve bu sebeple
halkın gözünde büyük bir kredisinin olduğunu ifade eden The Economist, Erdoğan'ın en büyük başarısının paşaların gücünü azaltmak olabileceğini, fakat bu durumun Başbakan'ı, Menderes gibi, her gün biraz da otoriterleştirdiğini öne sürdü. Buna örnek olarak ise
muhalif gazetecilerin, Başbakan'ın öfkesinden korkan medya patronları tarafından işten çıkarılması ve çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu tüm muhaliflerin
mahkeme öncesi uzun süre gözaltında tutularak
adalet yerine "gözdağı" verilmek istenmesi gösterildi. Haberde ayrıca,
Amerikan St. Lawrence Üniversitesi'nden tarihçi Howard Eissenstat'ın AK Parti için kullandığı, "Demokratik yolla seçilmiş tak parti devleti" sözlerine yer verildi.
Dergi, bu kaygıları gidermenin en güvenilir yolunun Başbakan'ın verdiği "yeni anayasa" sözünün hayata geçirilmesi olduğunu, ancak bu konuda da AK Parti'nin, meclisi boykot eden BDP başta olmak üzere muhalif partilerle uzlaşması gerektiğini aktarıyor.
Dünyaca ünlü haftalık haber dergisi, yazının sonunda bir yandan ordunun siyasetin dışında tutulmasının önemli olduğunu vurgularken diğer yandan ise "
Ordunun günlük işi ne?" diye çelişkili bir soruya yer vererek, (siyasetin içinde olmayan) zayıf bir ordunun Türkiye'nin bölgesel hedefleri için iyi olmayabileceğini savundu.