İngiltere'de yayımlanan New Statesman
dergisinin geleneksel 'Dünyanın en nüfuzlu 50 ismi' araştırmasında,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan 11. sırada yer aldı. Dergide listeye ilk kez giren Erdoğan ve
Türkiye'nin politikalarıyla ilgili geniş bir analize yer verildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başı çektiği listede, CIA Başkanı olan Amerikalı General David Petraus ikinci, Çinli
insan hakları savunucusu Ai Weiwei ise üçüncü oldu.
Amerikan Başkanı
Barack Obama ise beşinci sırada yer aldı.
Dergi listeye ilk kez giren Erdoğan'a geniş yer ayırıyor.
1998'de okuduğu bir şiir nedeniyle hapse atıldığında siyasi yorumcuların, Erdoğan'ın kariyerinin bittiği yönünde yorumlar yaptığını hatırlatan dergi, bunun üzerinden beş yıl bile geçmeden başbakan olduğunu belirtiyor.
Dergi, Erdoğan'ın geçen Temmuz'daki
seçimleri kazanarak, Türkiye'de üst üste üç seçim kazanan tek başbakan olduğunu kaydediyor.
New Statesman Tayyip Erdoğan'ın '
Mustafa Kemal Atatürk'ten sonraki en güçlü lider' olarak değerlendirildiğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor;
Son yıllarda Türkiye'nin
ekonomik ve diplomatik gücünün arttığını söyleyen dergi, bir dönem 'Avrupa'nın
hasta adamı' diye anılan Türkiye'de ekonominin 2010'da yüzde 8,9 büyüdüğünü ve
OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu kaydediyor.
'TÜRKİYE MACERACI BİR TUTUM TAKINDI'
New Statesman Türkiye'nin dış politikasında da 'daha maceracı' bir tutum takındığını belirtiyor. Erdoğan'ın devrik
Mısır lideri Hüsnü Mübarek'e görevi bırakma çağrısı yaptığı, İran'la nükleer müzakerelere giriştiği ve Suriye'deki şiddeti kınadığı hatırlatılıyor. Ziyaret ettiği Arap başkentlerinde de kahraman gibi karşılandığı belirtiliyor. Dergi şöyle devam ediyor:
'TÜRKİYE BATI'YA SIRTINI DÖNDÜ'
'Ancak en büyük ilgiyi çeken Türk başbakanının
İsrail'e karşı eleştirel tavrıydı. Türkiye, İsrail'in
Müslüman dünyadaki en yakın müttefikiyken, Erdoğan'ın liderliği altında
Filistin davasının savunucusu oldu. 2009'da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaptığı bir tartışmayı terk etti. İsrail'in Gazze'ye
yardım filosundaki dokuz Türk'ü öldürmesinden sonra da İsrail'den büyükelçisini çekti ve savaş ilan etmeye yaklaştı. Erdoğan, ittifaklar kurmakta usta bir isim olduğunu ispat etti. Ülkesini bölgede diplomatik bir
deve dönüştürmek için, Orta Doğu'daki
iktidar boşluğundan faydalandı."