Avrupa Birliği Terörle Mücadele Koordinatörü Gillea de Kerchove, ''Biz
AB polis teşkilatı Europol'un Türk Emniyeti'yle daha fazla bilgi paylaşabilmesi için
işbirliği anlaşması imzalamasını istiyoruz. Fakat bunun için
Türkiye'de verilerin korunmasının yeterli düzeyde olması lazım. Ankara'yı ziyaret ettiğimde
TBMM'de bununla ilgilenen komisyonu gereken
yasal düzenlemeyi onaylamaları konusunda
teşvik ettim. Bu yasa henüz çıkmadı ve bence TBMM bunu onaylar onaylamaz biz de (Europol ve
Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki) anlaşmayı sonuçlandıracağız'' dedi.
AA muhabirinin sorularını
cevaplandıran Kerchove,
terör örgütü PKK'nın Türkiye ölçeğinde olmasa da AB'de de faaliyet gösterdiğini belirterek birçok AB üyesinde örgüte yönelik tutuklamalar,
soruşturma ve yargılamaların yapıldığını hatırlattı.
Terörle mücadelede Türkiye ve AB arasındaki işbirliğinin, kendisinin de çabalarıyla son 2-3 yılda oldukça ilerlediğini belirten Kerchove, bu kapsamda Türkiye ve AB'de birçok temas ve toplantıların yapıldığını ve
terör örgütü PKK'nın
Kandil dağlarındaki üslerine para taşıyan kuryelerine yönelik başarılı ortak operasyonlar gerçekleştirildiğini anlattı.
Danimarka'nın terör örgütünün yayın organı Roj TV'yle ilgili soruşturmasını örnek göstererek ''birçok AB üyesinin''
terörle mücadelede Türkiye ile işbirliğine
destek verdiğini kaydeden Kerchove, Türkiye'nin de küresel ölçekte terörle mücadelede inisiyatif alan ve aktif katkı yapan önemli bir aktör olduğunu vurguladı.
Terörle mücadelede işbirliğinin daha da geliştirebilmesi için AB yanında Türkiye'nin de üzerine düşen bazı sorumluluklar bulunduğunu belirten Kerchove, ''Biz AB polis teşkilatı Europol'un Türk Emniyeti'yle daha fazla bilgi paylaşabilmesi için işbirliği anlaşması imzalamasını istiyoruz. Fakat bunun için Türkiye'de verilerin korunmasının yeterli düzeyde olması lazım. Ankara'yı ziyaret ettiğimde TBMM'de bununla ilgilenen komisyonu gereken yasal düzenlemeyi onaylamaları konusunda teşvik ettim. Bu yasa henüz çıkmadı ve bence TBMM bunu onaylar onaylamaz biz de (Europol ve Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki) anlaşmayı sonuçlandıracağız'' şeklinde örnek verdi.
AB Terörle Mücadele Koordinatörü Kerchove, Türkiye'den kendilerine gelen en yoğun eleştirinin terör suçlularının iadesi taleplerine yeterince karşılık bulamamak yönünde olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
''Türk yetkililerle terörle ilgili üst düzey bir siyasi diyalog toplantısında bir öneride bulundum. Sık sık hükümetiniz tarafından iade taleplerine cevap verme hızının yavaşlığı nedeniyle eleştiriliyoruz. Bu siyasi bir sorun değil, eğer varsa teknik bir sorun söz konusu. Mesela uygulama makamlarının son 10 iade talebine yakından bakarak yanlış gidenin ne olduğunu, neden bu kadar zor olduğunu anlamalarını önerdim. Belki bu süreçte bazı iade taleplerinde belirtilen vakaların (suçlamaların) daha sağlamlaştırılması ya da yeniden yazılmaları gerektiğini anlayacağız. O halde pragmatik olmalı, uygulama makamları arasındaki çalışmayı geliştirmeliyiz. Bu siyasi bir süreç değil.''
Kerchove, Hakkari'deki son terör saldırısının ''sadece AB'nin Türkiye ile (terörle mücadelede) birlikte çalışma isteğini artırdığını'' dile getirdi.
Hakkari'deki saldırının yol açtığı can kaybı yanında zamanlama açısından da son derece üzüntü verici olduğunu belirten Kerchove, '' Hükümetin
Kürt meselesine yardımcı olabilecek şekilde bazı unsurları dikkate alan bir anayasa yapma çabasındayken yani özellikle anayasa süreci iyi gelişirken bunların yaşanması üzücü. Umarım bu nedenle anayasa süreci zorlaşmaz ya da sona ermez'' dedi.
Türkiye'ye Kürt kökenli vatandaşlarının beklentilerini daha iyi karşılayarak şiddeti geri plana itecek şartları hazırlaması tavsiyesinde bulunan Kerchove, öte yandan teröre başvurulmasının hiçbir şekilde meşru ve mazur görülemeyeceğini vurguladı.
-''Terör örgütleri arasında ayrım yapmayız''-
AB'nin saldırılarını içerde ya da dışarda gerçekleştirmesine bakarak terör örgütleri arasında ayrım yaptığı iddialarını net bir dille reddeden Kerchove, ''Geçmişte PKK'nın Avrupa'da somut saldırıdan kaçınarak insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi farklı yollarla para toplamayı becerirken somut saldırı yapmayacak kadar akıllı olduğu söylenmişti. Ama elbette kovuşturarak ve soruşturarak bu tür suçların üzerine gittik. Şüphe yok ki bunlar da terörizmdir. İnanın ki bazı üye ülkeler son yıllarda gözlemledikleri bazı davranışlar karşısında oldukça sert davrandı. Belçika, Fransa, Hollanda ve diğer bazı ülkelerde polis somut operasyonlar gerçekleştirdi. O halde (terör örgütünce işlenen) suçlara karşı yumuşak davranmıyoruz. Kanın Avrupa ya da dışarıda akmasına göre ayrım yapmıyoruz. Her tür teröre karşı tavrımız aynı'' şeklinde konuştu.
Gilles de Kerchove, açıklamasında ''Bizde sadece para toplayıp dışarda
eylem yapıyor diye bir terör örgütün yumuşak davranırsanız orta vadede çok kötü olur ve bir terör örgütüne topraklarınızda gelişme şansı verirseniz bir gün size
döner ve çok daha ağır bedel ödersiniz. Bence insanlar bu dersi aldı'' dedi.
AB ülkelerinden örnekler vererek
demokrasi ve refahın tek başına terörü önleyemediğini anlatan Kerchove, Türkiye'nin jeostratejik konumunun büyük önem arz ettiğini, Doğu ve Batı arasında
köprü vazifesi gördüğünü, zor komşulara sahip olduğunu, uyuşturucu ve insan kaçakçılığıyla mücadelede
kilit önem taşıdığını ama tüm bunların tek başına terörü izah etmekten uzak olduğunu dile getirdi.