İstanbul'da 15 - 20
Kasım 2003'te El Kaide'nin düzenlediği
bombalı saldırıların firari sanıkları arasında yer alan ve
Irak'ta yakalanan Burhan Kuş ile Sadettin Akdaş'ın,
tutuklu bulundukları Ebu Gıreyb
Cezaevi'nden kaçtıkları ortaya çıktı
İstanbul'da 15 - 20 Kasım 2003'te El Kaide'nin düzenlediği bombalı saldırılara katıldıktan sonra
Suriye üzerinden Irak'a kaçan, ancak
Şubat 2005'te şans eseri yakalanan Burhan Kuş ve Sadettin Akdaş,
koalisyon güçlerinin kontrolündeki Ebu Gıreyb Cezaevi'ne konuldu. Ancak Kuş ve Akdaş'ın, nisanda cezaevindeki nakil sırasında kayıplara karıştığı anlaşıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara'ya ulaşan gelişmeyle ilgili olarak Interpol'ü devreye soktu. Türk Interpol'ü, Kuş ve Akdaş'ın akıbetiyle ilgili olarak Irak Interpol'ünden bilgi istedi, ancak
yanıt alamadı. Irak Interpolü'nden yinelenen talebe rağmen yanıt gelmeyince, bu kez
Dışişleri Bakanlığı üzerinden Irak'taki ABD makamlarından bilgi istendi. Irak'ta denetimi sağlayan ABD makamları, nakil sırasında kayıplara karışan ve kendilerinden haber alınamayanların listesini Türkiye'ye gönderdi. Listede, Kuş ve Akdaş'ın da adının bulunduğu görüldü.
'Cezaevi firarisi'
EGM yetkilileri, Kuş ve Akdaş'ın firarıyla ilgili olarak geçen sürede gelişme yaşanmadığını dile getirirken, bu ülkeden sağlıklı bilgi alınamadığına dikkat çekti. ABD'nin bilgilendirmesi üzerine de iki zanlı Emniyet kayıtlarına "cezaevi firarisi" olarak geçti.
Kuş ve Akdaş'ın bir dönem işkenceleriyle ünlü Ebu Gıreyb'den kayıplara karışması, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın geçen ay Kuveyt'e yapacağı
gezi öncesinde Emniyet birimlerince hazırlanan özel bilgi notunda da yer aldı.
Kuş, Baç'ı suçlamıştı
Kuş ve Akdaş, yakalandıktan sonra haklarında İstanbul'da açılan
dava kapsamında ABD'nin özel izniyle Türk uzmanlarca 2005'te Ebu Gıreyb'de sorgulanmıştı. İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli uzmanlara bilgi veren zanlılardan Kuş,
canlı bomba eylemcisi olma teklifini kabul etmediğini açıklamıştı. Kuş, eylemlerde kullanılan araçları firari Gürcan Baç'ın hazırladığını belirtmiş ve eylemlerden sonra kendisini arayıp "Çok güzel oldu" dediğini söylemişti.
MİLLİYET