Myanmar’da ülkenin batısındaki Arakan bölgesinde yaşayan Müslüman azınlık Rohingyalıları hedef alan saldırıları araştırması için kurulan komisyon, krizin çözümü için hükümete şok edici bir öneride bulundu. Devlet Başkanı Thein Sein’in geçen yıl atadığı 27 üyeli komisyon tarafından hazırlanan raporda, Müslümanlar arasında nüfus artışını kontrol altına almak için doğum kontrol programı uygulanması önerisinde bulunuldu. Raporda, Budistlerin komşu ülke Bangladeş’ten gelen, yasa dışı göçmenler olarak gördükleri Müslümanların artan nüfusuyla ilgili endişelerinin iki toplumun barış içinde birlikte yaşamasına büyük engel oluşturduğu belirtilerek çözüm için bölgedeki çeşitli merkezlerde doğum kontrol eğitimi verilmesi önerildi.
Zaman'da yer alan habere göre hükümete Arakan eyaletinde yaşayan herkesin vatandaşlık durumunun belirlenmesi çağrısında bulunan komisyon, en azından gerilim azalana kadar iki toplumu birbirinden mümkün olduğunca uzak tutmak için güvenlik görevlilerinin sayısının artırılması gerektiğini belirtti.
Myanmar yasaları gereği, ataları 1948 yılındaki bağımsızlıktan önce ülkede yaşayanlar, vatandaşlık için başvurma hakkına sahip. Ancak ülkeyi on yıllarca demir yumrukla yöneten askerî cunta döneminde Arakanlı Müslümanlar bu haklarından yararlanamadı. Ülkenin Müslüman halkı, seyahat etmek hatta evlenmek için dahi izin almak zorunda. Toplam sayısı 800 bini bulan Müslüman halkın önemli bir kısmı ülkeye İngiliz Kolonyal idaresi döneminde Bangladeş’ten göç edenlerin torunları. Ancak daha sonradan gelenler de bulunuyor.
Öte yandan geçen hafta yayınladığı raporla Rohingya Müslümanlarına karşı etnik temizlik yapıldığını ortaya koyan İnsan Hakları İzleme Örgütü, komisyonun hazırladığı raporu son derece yetersiz olarak nitelendirdi. Örgütün Asya sorumlusu Phil Robertson, raporun yaşanan saldırı ve cinayetlerin sorumlularının yargı karşısına çıkartılmasına yeterince vurgu yapmadığını, bunun da hükümetin adımlarını ileride gerçekleşecek başka etnik temizlik olaylarını planlayacakları caydırmaktan uzak kılacağını belirtti. Robertson ayrıca güvenlik görevlilerinin dokunulmazlığını sona erdirecek reformlar yapılmadan güvenlik görevlilerinin sayısının iki katına çıkartılmasının ancak potansiyel bir tehdit olacağını ifade etti.