Televizyonda yayınlanan açıklamalarında El Biblavi, hükümetin Mursi destekçilerinin kamplarına girme kararını savunarak harekete geçmekten başka seçenekleri olmadığını söyledi. El Biblavi bu kararı almanın "kolay olmadığını" ve hükümetin öncelikle arabuluculuk girişimlerine şans verdiğini söyledi. Mısır hükümeti polisin protestoculara karşı tutumunu savundu. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, kan dökülmesinden üzüntü duyulduğu ancak hükümetin polisten hukuku sağlamasını talep etmekten başka seçeneği kalmadığı ifade edildi.
AA'nın haberine göre, Mısır'da darbenin ardından atanan geçici Başbakanı Hazım el-Biblavi, Rabiatul Adeviye ve Nahda meydanlarında darbe karşıtı gösterilere müdahale sırasında polisin sağduyulu davrandığını öne sürerek, emniyet teşkilatına teşekkür etti.
Biblavi, Mısır devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ile uzlaşmanın sağlanması için fırsat verdiklerini ancak durum hiçbir ülkenin kabul edemeyeceği içinden çıkılmaz bir hal aldığını ifade etti.
Ramazanda Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde sabah namazı kıldıkları sırada halkın üzerine ateş açılmasına rağmen "Ramazan ayında ve bayramda Mısır halkına duyulan saygıdan dolayı gösterilere müdahale edilmediğini" ifade eden Biblavi, ülkede güvenliğin sağlanması için İçişleri Bakanlığını görevlendirdiklerini hatırlattı.
Biblavi, "Talep ettiğimiz gibi göstericilere müdahale sırasında sağduyulu davranan tüm polis teşkilatına teşekkür ediyorum. Güvenlik olmadan siyasi istikrarın ve ekonomik alt yapının sağlanması mümkün değil" dedi.
Mısır Hükümetinin herhangi bir tarafı dışarıda bırakmadan uzlaşmacı bir anayasanın hazırlanacağı yol haritasını izlemekte kararlı olduğunu ifade eden Biblavi, "Demokrasi, sosyal adalet üzerine kuruludur. Biz, din devleti ya da asker devleti değil dünyaya yüzünü dönen bir devlet inşa etmek istiyoruz" ifadesini kullandı.