Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen
Kasım ayında Kopenhag'da resmi ziyarette bulunduğunda
Danimarka Başbakanı Anders Fogh
Rasmussen'e Roj TV'nin
PKK ile bağlantısı olduğunu vurgulayarak Danimarka'dan yayın yapan kanalın
lisansının iptalini istedi. Rasmussen ise bu talebi geri çevirip bir de ortak basın toplantısına Roj TV'den bir temsilci alınca Erdoğan sinirlenip ülkeyi terk etti. "Ülkemizde
ifade özgürlüğü var.
Televizyonların yayınlarına karışamayız" diyen Rasmussen
Türkiye'nin gönderdiği ve Roj TV-PKK bağlantısını kanıtlayan belgeleri de görmezden geldi.
Erdoğan-Rasmussen görüşmesinin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen Danimarka, tek adım atmadı. "PKK'nın sesi" bu sırada provokatif yayınlarını sürdürerek Güneydoğu'da son iki haftadaki şiddet olaylarını alevlendiren ilk kıvılcımı çaktı.
Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, Danimarkalı meslektaşı Per Stig Möller'i arayarak Roj TV'nin kapatılması için yeniden çağrıda bulundu.
Üç televizyon bir
radyo
Fakat Danimarka yine sessiz kaldı. Dün ise Kopenhag'ın Ankara'da sıkıntıyla karşılanacak bir başka karara daha
imza attığı ortaya çıktı.
Reuters haber ajansına demeç veren Roj TV Genel Müdürü Manuçehr Zonozi, "Yeni televizyon için Danimarka'dan lisans aldık" dedi.
Türkiye'nin güneydoğusundaki illeri de kapsayan "
Kürdistan" haritasının önünde demeç veren Zonozi şöyle konuştu: "Biz Türkiye'nin duymak istemediklerine yer veriyoruz. Objektifiz, propoganda yapmıyoruz. 24 saat yayın yapacak yeni bir haber kanalı kurmak üzereyiz. Bunun için Danimarka'dan gerekli izin ve lisansları aldık. Roj'un 35 milyon euro'luk giderlerini
Kürt işadamları sayesinde karşıladık. Finansmanı bulur bulmaz kanalı kuracağız. Böylece 3 televizyon ve bir radyomuz olacak."
Danimarka polis sözcüsü Ove Dahl ise "Soruşturma aylar sürecek. Bundan önce herhangi bir girişimde bulunamayız" demekle yetindi.