Danimarka'da iktidarda bulunan Liberal-Muhafazakar Parti
koalisyon hükümetini dışardan destekleyen ve hükümetin yoluna devam edebilmesi için
kilit konumda bulunan Danimarka Halk Partisi (DF) hükümetten sürekli talep ettiği aşırı isteklerine bir yenisini daha ekledi. DF Başkanı Pia Kjaersgaard, hükümetin Danimarka'nın taraf olarak
imza koyduğu tüm uluslararası
insan hakları sözleşmelerini yeniden gözden geçirmesini istedi. DF'nin, Danimarka
İstihbarat Servisi PET tarafından Hz. Muhammed'e
hakaret içeren karikatürleri çizen Kurt Westergaard'a suikast planlamakla suçlanan ve adı açıklanmayan Tunuslu bir kişiye zorunlu
oturum izni verilmesi sonrası böyle bir istekte bulunduğu ifade ediliyor. DF ayrıca, PET tarafından
ülke güvenliğine zararlı olarak addedilen Tunusluya oturum izni verilmesini neden olan insan hakları sözleşmelerinden ülkesinin çekilmesini talep etti.
Adalet Bakanlığı insan hakları sözleşmeleri gereği Tunuslu kişiye ailesini görme izni verilmesi gerektiği şeklinde bir
rapor hazırlamış ve bu sayede Tunuslu kişinin Danimarka'da kalması ve ailesini görebilecek olması DF'yi çileden çıkarmıştı. DF'yi kızdıran nedenlerden birinin de ailesini görme izni alan Tunuslu kişinin ailesinin Aarhus'ta Westergaard'ın yaşadığı yere yakın bir yerde yaşıyor olması. Bu durumun Westergaard'ın hayatını zorlaştıracağını düşünen DF Başkanı, "Tunuslu kişi ve Westergaard sokakta karşılaşırlarsa ne olacak" şeklinde konuştu. "Herkes Tunuslu kişinin insan haklarından bahsediyor, peki Westergaard'ın insan hakları ne olacak" diyerek kızgınlığını dile getiren DF Başkanı Kjaergaard, "Ülkemizin kanunlarının önüne engel olarak çıkan insan hakları sözleşmelerine tepki göstermeliyiz" dedi.
Aslında hükümet Tunuslu kişinin her gün yaşadığı yere dört saatlik mesafede bulunan merkez ada Sjaelland'da karakola imza vermesi şartı koyarak Westergaard ile karşılaşmalarını engelleme yönünde bir
düzenleme yaptı. Ancak Adalet Bakanlığı bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu Tunuslu kişinin en azından hafta sonları ailesini görebilmesinin mümkün olması gerektiğini bildirdi. Halihazırda bir mülteci merkezinde yaşamına devam eden Tunuslu kişi Adalet Bakanlığı sayesinde ailesi ile hafta sonları da olsa görüşme imkanı bulabilecek gibi. Ancak DF Başkanı Kjaersgaard işin peşini bırakmaya pek niyetli görünmüyor. "En kötü ihtimal olarak Tunuslunun ülkeden kendi isteğiyle ayrılmasını sağlamalıyız." diyen Kjaergaard, "Tunuslu kişi için bu ülkede yaşamı o kadar çekilmez bir hale getirmeliyiz ki bu ülkeden kendi iradesiyle gitmeye karar versin." şeklinde konuştu.
CİHAN