BM Yüksek Komiseri Louis Arbour’un özel
raportörü Doudou Diene’nin hazırladığı raporda,
karikatürleri ilk kez yayınlayan Jyllands Posten
gazetesinin yanı sıra hükümet ve
Danimarka aydınlarına ağır
eleştirilerde bulunuluyor. “İfade özgürlüğü bahanesiyle
inançların aşağılanmaması gerektiği” vurgulanan raporda,
İslam düşmanlığıyla mücadelenin önemi vurgulanıyor.
Karikatürlerle, Danimarka’da
yabancı düşmanlığı ve İslam’a karşı cepheleşmenin ‘
alarm’ noktasına ulaştığını belirten Diene, “Siyasi liderler, yabancı düşmanlığı ve dine
hakaret konusunda üzerine düşeni yapmayınca
Avrupa, ‘medeniyetler çatışması’ tezini doğrulayacak bir yola girmiş bulunuyor.” diyor. Jyllands Posten gazetesinin otosansür ve
ifade özgürlüğünün arkasına sığınarak ‘eski bir önyargı’ olan “İslam’ı
terörizmle eşit tutup” inançlı Müslümanlara saldırdığını vurgulayan
raportör, “Karikatürler kesinlikle onur kırıcıdır.” derken eleştiri oklarını “uluslararası sorumluluklarını yerine getirmeyen” Anders Fogh
Rasmussen hükümetine yöneltiyor. Rasmussen hükümetinin, karikatürlerle ilgili sorumluluk almayarak “din özgürlüğü ile düşünce ve inançlara saygıyı garantileyen” uluslararası sözleşmeleri hiçe saydığı da raporda vurgulanan hususlardan.
Raporda, “hükümet, ülkedeki 200 bin Müslüman’ın yanı sıra uluslararası yükümlüğünden dolayı hukuki planda karikatürlere karşı karar almak zorundaydı.” deniliyor. Ayrıca hükümetin, antisemitizmle mücadeleye verdiği desteği, “alarm verici düzeye çıkan” dine hakaret ve
İslamofobi konusunda esirgemesi ‘üzüntü verici’ olarak değerlendiriliyor. Karikatürlerin Danimarka’da yükselen yabancı düşmanlığından beslendiği vurgulanan BM raporunda, Jyllands Posten’in “diyaloğa cephe alıp medeniyetler çatışmasına yardımcı olduğu” kaydediliyor. Senegalli raportör, “İfade özgürlüğünün sınırsız olduğunu iddia etmeleri, uluslararası kurallarla çatışıyor. İfade özgürlüğü ile inanç özgürlüğü arasındaki dengenin çok iyi kurulması gerekiyor. Bu yayın, dindarlara karşı duygu ve anlayış eksikliğini açıkça gösteriyor. Gazete ayrıca, İslamofobinin güçlenmesine yol açan İslam-terör özdeşleşmesine de yardımcı olmuştur.” diyor.
Rapordaki eleştirilerden Danimarkalı entelektüeller de nasibini aldı. BM
raportörü, karikatür
krizinde yapılan tartışmalarda dünyanın ikiye bölünerek, “
modern ve laik
toplum ile geri kalmış Müslümanlar” fikrinin topluma empoze edilmesini “kaygı verici” buluyor. Son bölümde BM’ye seslenen raportör, “dine hakaret ve İslamofobiye karşı mücadele” çağrısında bulunarak, İslam’ı terörizmle eşdeğer görenlere cezai müeyyide uygulanmasını talep ediyor