Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (
UAEK)
İran'ın nükleer programına ilişkin ‘en sert
raporu' dünya gündemine oturdu. Raporun en önemli özelliği ilk kez İran'ın nükleer askeri kapasitesini geliştirmek için denetlenen resmi çalışmalar dışında da gizli denemeler yaptığına dair ‘güçlü kanıtlar'dan bahsetmesi... Uzmanlara göre rapor, İran'ın nükleer
bomba sahibi olmaktan çok savaş başlıklarını da içeren askeri teknolojiyi geliştirme çabalarını ortaya koyuyor.
UAEK, İran'ın nükleer
cephane sahibi olmaya yönelik programına kanıt olarak savaş başlıklarında kullanabilecek bilgisayar modellemesinin tasarlanmasını, nükleer faaliyetler için gerekli ekipmanın tedarik edilmesini, Parşin'deki askeri üste
patlayıcı denemelerini ve Şahap 3 füzelerinin nükleer roket yükü taşayabilecek şekilde geliştirilmesini sunuyor.
Barak: 500 kişi ölür
İran'ın nükleer programını tehdit olarak gören ve Şahap 3 füzelerinin menzilinde bulunan
İsrail raporun açıklanmasını ardından tehditlerini somutlaştırdı.
İngiliz gazetesi Daily Telegraph'a konuşan İsrail
Savunma Bakanı Ehud Barak sadece tesisleri vurmanın önemli bir
sivil kayba neden olmayacağını iddia etti. Barak “Zararı tamamen engellemek mümkün değil. Ancak 50 bin, 5 bin kişinin öleceği bir
senaryo yok. Herkes evinde kalırsa, ölü sayısı 500 bile olmayabilir” dedi. Haaretz'e konuşan yetkililer ise dünya kamuoyu hazır olmadan harekete geçilmeyeceğini söyledi.
İsrail'in nükleer tesisleri vurmak için harekete geçme olasılığı karşısında İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinecad “Bu ulus yolundan bir toplu
iğne başı kadar kadar geri adım atmayacaktır” diyerek meydan okudu. İran ordusunun en üst düzey görevlilerinden General Mesud Cazayeri “İsrail bize saldırırsa yok olmakla karşı karşıya kalır. İsrail'in Dimano nükleer üssü en kolay ulaşılabilir üs.. Ama
yanıtımız Ortadoğu'yla sınırlı kalmaz” tehdidini savurdu.
ABD bastırıyor
ABD'de Obama yönetiminden üst düzey bir yetkili AFP'ye “Yaptırımları düşünürken diğer seçenekleri tamamen silmiş değiliz. Eylem şekli olarak bir sürü seçenek var” deyip askeri operasyona aleni bir yeşil ışık yakmadı. Bir diğer BM
Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan Fransa'nın
Dışişleri Bakanı
Alain Juppe ‘İran'ın uluslararası toplumla işbirliğine gitmediği takdirde eşi benzeri görülmemiş yaptırımların uygulanması' için çağrıda bulundu. Fakat konseyde veto hakkı bulunan Çin ve Rusya'nın ikna edilmesi pek mümkün görünmüyor.
Rus
Dışişleri Bakanlığı raporun ‘müzakerelere geri dönülmesi şansını yok ettiği' eleştirisini getirdi. Yaptırıma sıcak bakmayan Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İran'ı ‘esneklik ve samimiyet' göstermeye davet ederek
diyalog çağrısını yineledi. AB
Dışişleri Bakanı Catherine Ashton'ın sözcüsü
Maja Kocijancic ise “Bütün bu bulgular İran'da kapsamlı bir nükleer
silah geliştirme programının varlığına işaret ediyor“ açıklamasını yaptı.