Kıbrıs'ta 23
Nisan 2003'te sınır kapıları açıldığında dünyadaki genel beklenti; Kıbrıslı Türklerle
Rumların zamanla kaynaşarak bir arada yaşamak için uygun ortamı yaratacakları yönündeydi. Ancak kapıların açılmasının ardından geçen 3 yıla rağmen umulan olmadı. Kıbrıslı Rumlar, hem devlet hem de
halk olarak, güneye geçen Kıbrıslı Türklere karşı özellikle 2006'da düşmanca davranışlarını gözle görülür biçimde artırdılar. Taciz ve saldırılar, sonunda, birlikte yaşama yanlısı Kıbrıslı Türkleri bile bu görüşlerinden vazgeçme noktasına getirdi.
Kıbrıslı Rumların Türklere karşı düşmanca tavırları sınır kapılarından başladı.
Güneye geçen Türkleri didik didik arayan Rum polisi, üzerinde
harita, tapu veya emlakla ilgili
belge bulunan Kıbrıslı Türkleri göz
altına aldı. Kıbrıslı Türklere ait araçlar ise güneyde saldırılara maruz kaldı. Rum Yönetimi ise Türklerin uğradığı
taciz ve saldırıları, "önemsiz" veya "münferit" olaylar olarak niteleyerek bunların devamına zemin hazırlamış oldu.
Kıbrıslı Rumların Ocak 2006'dan
Kasım 2006'ya kadar geçen sürede Kıbrıslı Türklere karşı eylemleri şöyle sıralanıyor:
1- 18 Ocak 2006: Rum ana muhalefet partisi DİSİ ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından Rum Kesimi'nde düzenlenen "Barış İçin Birlikte" adında iki toplumlu bir faaliyet, sahte
bomba ihbarıyla engellenmeye çalışıldı. Konferansa katılanların araçlarının lastikleri parçalandı.
2- 13
Şubat 2006: İki toplumlu olarak düzenlenen Kıbrıs
Edebiyat Konferansı'nda, ikisi Kıbrıslı Türke, biri Kıbrıslı Ruma ve bir diğeri de
Bulgaristan Elçiliği'ne ait dört aracın lastikleri parçalandı.
3- 2
7 Haziran 2006: Kıbrıslı Türk mimar Osman Sarper, Metehan
Sınır Kapısı'ndan güney Kıbrıs'a geçtiği sırada, üzerinde inşaat planları ve belgeler bulundurduğu gerekçesiyle Rum polisi tarafından tutuklandı. Sarper 15 gün
hapiste tutuldu.
4- 21
Eylül 2006:
Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun, güneyde Kıbrıs Türk plakalı bir taksiyle
seyahat ederken, sekiz Kıbrıslı Rum gencinin saldırısına uğradı. Rumlar Kıbrıslı Türk şoförün yüzüne de tükürdüler.
5- 15 Kasım 2006: Kıbrıslı Türk gazeteci Sevgül
Uludağ, güneye geçerken, aşırı milliyetçi Altın
Şafak örgütü üyelerinin saldırı ve hakaretine uğradı. Aynı grup, gazeteci Aziz Ener'in aracına
hasar verdi.
6- 20 Kasım 2006: Rum Yönetimi lideri Papadopulos,
KKTC'den gelen ezan sesleri üzerine, "
Vatan uğruna hayatını kaybedenler için kahramanlık mesajları, imam sesleriyle bastırılamayacaktır" dedi.
7- 21 Kasım 2006: Rum Meclisi, 1974'ten sonra kuzeyde kalan Rum mallarını satan veya satın alan Kıbrıslı Türklerin de tutuklanması yönünde bir karar çıkardı. Bu durumdakiler 7 yıla kadar
hapis cezası alabilecek.
8- 22 Kasım 2006: Aşırı milliyetçi bir Rum örgütü olan Elen Ruhlu Gençlerin Milli Sesi (EFEN) üyesi oldukları sanılan, maskeli ve sopalı 15-20 kadar Rum genci, güneydeki
İngiliz Okulu'nda Kıbrıslı Türk öğrencileri dövdüler.
Polis saldırganların ifadesini almakla yetindi. Okulda 30 Kıbrıslı Türk öğrenci okuyor.
Soyer: Rumların tavrı AB ile çatışıyor
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer,
Güney Kıbrıs'ta Kıbrıslı Türklere yönelik ırkçı eylemleri
Milliyet'e şu sözlerle değerlendirdi:
"Güney Kıbrıs, genel olarak Türkiye'ye ve Kıbrıslı Türklere karşı ötekileştirme kampanyası başlattı. Rum Yönetimi, halkın içinde var olan milliyetçi duyguları ırkçılığa kadar kamçılayan siyasal bir zemin yarattı. Bunu ben 'Cini şişeden çıkardı, içine koyamıyor' diye yorumluyorum... Yükselen her milliyetçilik dalgası üzerinde
sörf yapmaya kalkan her siyasetçi gibi Papadopulos'un bu davranışı da evrensel demokratik değerlerle çatışan bir noktadır. AB ile çatışan bir noktadır."
"Sınır kapıları açılırken Papadopulos ve ekibi, sınır kapılarının açılmaması ve Kıbrıslı Rumların kuzeye geçmemesi için bütün sınırlarda, kuzeye geçmeye çalışan halka siyasal
baskı yapıyordu. Bunu başaramadı. Şimdi sınır kapılarının açık olmasına karşın bu durumu zehirleyebilmek için bir hayli siyasetler geliştiriyor... Mimarları tutukluyorlar. Örgüt mensuplarına göz yumuyorlar. Güneye geçen Kıbrıslı Türklerin arabalarına tecavüzler, en son Kıbrıslı Rum mallarını alıp satan Kıbrıslı Türklere yönelik 7 yıl tutuklama emirleri. İngiliz okulunda okuyan Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılar. Papadopulos, gerginlikler yaratarak toplumlar arası gerginliği bireyselleştrirmeye çalışıyor. Biz ama ona bu fırsatı vermeyeceğiz."
MİLLİYET