Sürekli atılan bombalar nedeniyle zaten kendileri de
hedef halinde olan
hastanelere tıbbi malzeme ulaştırılamıyor, hastalar, özellikle de haftanın birkaç günü
diyalize bağlanması gereken böbrek hastaları diyaliz malzemesi yetersizliği nedeniyle her gün
ölümle
burun buruna geliyor.
Beyrut'ta görevli Dr. İlyas Nikola, hastaları için çözüm yolu bulmaya çalışıyordu. Haftada üç gün diyalize bağlanan onlarca hasta, malzeme sıkıntısından artık haftada sadece iki gün diyalize sokulabiliyordu. Özellikle
böbrek hastası çocuklar için malzemelerin azaldığı
hastanede bulunan bu çocuklara, savaşta evleri yıkılan çok sayıda böbrek hastası çocuk daha ekleniyordu.
Dr. Nikola, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan çocukların kaderini değiştirmek için son umut olarak evindeki bilgisayardan internete girdi ve tanıdığı dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarına e-
posta göndermeye başladı. Her gün e-postalarını
kontrol eden Dr. Nikola, zamanla yarıştığının farkındaydı.
Sonunda beklediği
cevap Fransa'dan, bir Türk hekimden geldi. Prof. Dr. Dilaver
Ergin, kilometrelerce uzaktaki dostundan kendisine ulaşan
yardım çığlığına hemen
yanıt verdi. Gereken işlemlere hemen başlayacağını, Türkiye'deki vakıflarla bağlantı kuracağını ve ilaç yardımı için elinden gelen her şeyi yapacağını yazan Prof. Dr. Ergin, bu yanıttan sadece birkaç gün sonra Lübnan'a
telefon açarak müjdeyi verdi: ''Türk
Böbrek Vakfı ve Diyaliz Derneği işbirliğiyle 7 ton hemodiyaliz malzemesi sağladık. Türkiye'den size göndereceğiz.''
Bu telefon günlerce hastanede çaresizce dolaşan Dr. Nikola'nın sonunda rahatlamasını sağladı.
Bugün hastanede ziyaret ettiğimiz Dr. Nikola, Türkiye'den gelecek yardımların en çok bir gün sonra hayatları tehlikeye girecek çocukları kurtaracak olmasına sevindiğini söylüyor, sevinçle hastane koridorlarında dolaşıyor, diyalize girecek hastalarla şakalaşıyor.
Dr. Nikola duygularını şöyle ifade etti:
''Yaşadığımız savaş ortamında bütün hastalarımız için çok endişeleniyorduk. Ama çocuklar için daha da üzülüyorduk. Elimizde malzemeler bitmek üzereydi. Ama gönderdiğim maillere aldığım cevaplar bizim için çok büyük öneme sahip. Türkiye'den gelecek hemodiyaliz malzemeleri sayesinde yaklaşık 40 çocuk böbrek hastamızın hayatı 3 hafta daha uzadı. Eğer bu yardımlar bugün gelmeseydi, bugün 22 çocuğumuzun diyalizdeki son günüydü. Bu çocuklar ölecekti. Onun için Türk
Dışişleri Bakanlığına, Beyrut Büyükelçiliğinize,
Genelkurmay Başkanlığınıza, kısacası Türkiye'ye teşekkür ederiz. Türkiye'nin bu yardımını unutmayacağız"