ABD Federal Soruşturma Bürosu FBI
ajanı Melissa Smrz,
Hollywood dizilerinden etkilenen suçluların zaman zaman kanunları yanıltıcı davranışları benimsediğini kabul etmekle birlikte, "Suçlular daima arkada iz bırakıyor. Filmlerin daha kurnaz ve akıllı yaptığına inanmıyorum" diyor.
FBI'ın filmlerde görmeye alışkın olunan
testleri de bu akademideki FBI
Laboratuvarında yapılıyor. FBI Halkla İlişkiler Sorumlusu Kurt Crawford, bir kara ayı, tilkiler ve geyiklerin de bulunduğu geniş ormandaki akademide dolaşırken, "İşte Virginia'nın en çok soyulan bankası" diyerek, Hogans Alley adı verilen "sahte
kasabadaki" Hogan City adlı bankaya işaret ediyor. Eğitim amacıyla akademi içinde, eczanesi, oteli,
alışveriş merkeziyle bir kasaba kurulmuş. Hiç müşterisi olmayan bu dükkanlarda ve otelde,
silahlı
baskın durumunda neler yapılması gerektiğinden, kan lekesi tespitine, saç kılı ve
kumaş parçası toplamaya kadar farklı eğitim veriliyor.
Ajan adayları, bellerinde plastik
mavi bir silahla dolaşırken, her an bir eğitmen tarafından pusuya düşürülme tehlikesiyle de karşı karşıya
oldukları için sürekli tetikte olmak zorunda.21 haftalık eğitimi başarıyla tamamlayan adayları ise ülkenin en saygın kuruluşlarından biri olarak bilinen FBI'da, ilk aşamada yılda 60 bin dolar
maaş alacakları bir iş bekliyor.
VATANSEVERLİK GÜDÜSÜ ETKİLİ
Akademide bölüm şefi David McMullen, "kişileri FBI ajanı olmaya iten nedir" sorusuna, "Bir amaca
hizmet etme duygusu, vatanseverlik, önemli
bir şey yapıyor olma"
yanıtını veriyor.McMullen, 30 bin başvuru arasından geçen yıl 7 bin kişinin işe alındığı FBI'da bu yıl sayının 8 bin olabileceğini söylüyor.
FBI ajan adayında aranan özellikler ise, yetenek, anayasa ve kanunlara saygı, fiziksel yeterlilik...
Asker,
bilim adamı, mühendis,
hukukçu ve
öğretmen olanlar daha çok
tercih ediliyor. FBI akademisinde eğitim görenlerin yaş ortalamaları ise 30.
"Kuzuların Sessizliği" filminin çekimleri sırasında aktris Jodie Foster'ın veya FBI'ın olağanüstü olayları inceleyen gizli biriminde bir ajan rolünü oynayan ve "X-Files" filminde "Ajan Mulder" olarak bilinen David Duchovny'nin dolaştığı koridorlar da, akademide eğitim görenlerin ilgisini topluyor.
FBI Laboratuvarında görevli özel ajan Melissa Smrz, ABD'nin eski Başkanı Bill
Clinton ile eski
Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky skandalında adı geçen bir isim... Clinton'ın Lewinsky ile ilişkisini inkar ederek
Amerikan halkına yalan söylemekten görevden azledilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı dönemde FBI, Lewinsky'nin sakladığı ve üzerinde sperm izi bulunan eteği teste tabi tutmuştu. Smrz, bu testleri yürüten ekibin başında bulunuyordu.
AYAKKABI BOMBASININ BÜYÜTÜLMÜŞ MODELİ
FBI Laboratuvarı,
parmak izinden el yazısı tahliline, balistik testinden, kan lekesi ve saç teli incelenmesine, DNA testine, şüphelilerin robot resimlerinin çizilmesinden
patlayıcı silahlar ve kod analizine kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor.
"Kanıt
kontrol birimi" adı verilen birimde 550 çalışan bulunuyor. Bunların büyük kısmını bilim adamları, sanatçılar, mühendis, teknisyen
ve idareciler oluşturuyor. Bu bölümde çalışabilmek için
biyoloji veya
kimya konusunda uzman olmak tercih sebebi, ancak
üniversite mezunu olmak yeterli.
Sadece geçen yıl FBI Laboratuvarına yerel, federal ve uluslararası olmak üzere toplam 11 bin 655 ayrı
dava gelmiş.Laboratuvar, akademide
fotoğraf makinesi kullanılmasına izin verilmeyen tek yer. Bunun nedenlerini de "
ayakkabı bombacısı" olarak bilinen Richard Reed'in
İngiliz havayolu şirketinin uçağında patlatmaya kalkıştığı ayakkabısının büyütülerek aslına uygun yapılmış modelini veya
Atlanta Olimpiyatlarında kullanılan saatli bombanın modelini ve 6 bin silahın bulunduğu silah koleksiyonunu incelerken anlamak mümkün.
Çeşitli
terörist saldırılarda kullanılan bombaların modellerine bakarken, çok basit bir düzeneğin yeterli olduğunu görmek şaşırtıcı.
ABD'nin kuruluş yıllarından beri ülkede ateş edilen hemen her silahın bir modelinin yer aldığı geniş silah koleksiyonundaki bütün silahlar
çalışır durumda. Benzer modellerle suç işlendiğinde bu silahlarla ateş ederek testler yapılıyor.
Smrz, televizyonda CSI gibi FBI'ı konu alan dizileri pek seyretmediğini, bu dizilerdeki test ve prosedürlerin aslını çok yansıtmadığını söylüyor. "Suçlular, bu filmler ve diziler sayesinde daha akıllı olmuyor mu? FBI bu diziler yüzünden sıkıntı çekiyor mu" sorusuna ise Smrz, suçluların daima arkalarında bir iz bıraktığı yanıtını veriyor.
Smrz'e göre bu filmler insanları daha akıllı yapmıyor. Ama Smrz, yine de "akıllı" bir suçlu örneği vermekten kendini alamıyor: Yosemite Milli Parkında 3 dağcıyı öldürmeyi planlayan
katil, cinayetlerden önce vücudundaki bütün kılları tıraş etmiş. Smrz, bir insanın günde ortalama 75 ile 100 arasında kıl döktüğüne işaret ediyor. FBI, bu dökülen kılları, ucuna özel filtre takılı basit bir elektrik süpürgesiyle topluyor.
KAVANOZDA İNSAN KOKUSU
FBI Laboratuvarında ikinci
durak, "kanıt yanıt ekibinin" bölüm şefi Tom Lintner...Lintner, FBI'ın "insan kokusu tespit eden köpekler" programına çok para döktüğünü anlatıyor. Küçük bir elektrik süpürgesiyle toplanan insan kokusu, cam bir kavanozda yıllarca saklanabiliyor.
Diğer kokular arasından belli bir insan kokusunu tespit eden köpek, FBI ajanlarını kokunun kaynağına götürüyor.
Lintner, "
Köpeklerin bunu nasıl yaptığını bilmiyoruz, ama çok etkili bir yöntem. Bu yüzden de çok para ayırıyoruz bu konuya" diyor.
Lintner'in biriminde çalışanlar, televizyon dizilerinde gösterildiği gibi kan lekesinin, FBI tarafından kullanılan özel ışıklı bir alet tutulduğu zaman parlamadığını anlatıyor.
Burada yapılan
küçük bir uygulamayla, çıplak gözle üzerinde hiçbir iz görülemeyen kumaş parçalarında, özel ışık tutulduğu zaman parıl parıl
parlayanın irin lekesi olduğu görülüyor. Kan lekesi ise
siyah görünüyor.FBI Laboratuvarında, hapishanedekilerin içeride ve dışarıda
iletişim için kullandığı şifreleri çözmek üzere özel bir görev gücü de bulunuyor. Bu alanda daha çok matematikçiler çalışıyor ve İngilizcede daha sıklıkla kullanılan "r, s, t, n, l" harflerinin çeşitli kombinasyonları üzerinde formüller geliştirerek şifreli mektupları çözüyor.
EMPATİ KİLİT
Davranış analisti bölüm şefi David T. Resch, "Bize bir bilgi geldiğinde, iki saat içinde bu ülkenin herhangi bir yerinde ilgili kişinin kapısını çalabiliriz" diyor ve davranış modellerini şöyle anlatıyor:
"Farkında olsanız da, olmasanız da, muhtemelen her sabah dişinizi aynı biçimde fırçalıyorsunuz. Belli bir yol izliyorsunuz. Suçlular da böyle. Bir eve arka kapıdan, camı kırarak girip suç işleyen adam, yakalanmadan amacına ulaştıysa bunu başarılı bir yöntem olarak bilincine not eder. Tekrar aynı suçu işleyecekse, benzer yöntemleri kullanır. Bu da FBI'ın suçluları yakalamasına
yardım ediyor."
Resch, suçlarla ilgili bir veri tabanı oluşturduklarını ve suçlu eyalet değiştirse bile, aynı davranış modelini takip ederek suç işlediğinde bu kişiyi, veri tabanında basit bir
arama vererek tespit edebildiklerini anlatıyor.David T. Resch, "Empati gösterirseniz, en ağır suçlar bile
itiraf edilebiliyor" diyor ve suçluları yakalama yöntemine şu örneği veriyor:
"Diyelim ki işten eve geldim ve kırık bir lambanın başında oğlumu gördüm. Asla kızgın bir ifadeyle 'Bu lambayı sen mi kırdın' demem. Çünkü
cevap otomatik olarak, '
Hayır, ben kırmadım' olur. Aynı şekilde karısını öldürdüğü aşikar olan bir adama, 'Karını sen mi öldürdün' diye sormam.
'Böyle şeyler oluyor. Bazen insan sinirleniyor. Evlilikler insanı zorlayabiliyor. Aslında öldürmek istememiştin, ama kazayla oldu değil
mi' gibi ifadeler kullanırsanız itiraf da geliyor..."
David Resch, bir düzeltme yapmaktan kendini alamıyor:
Televizyonlarda sıkça duyulan şekliyle, yerel polis görevlilerinin, ellerinde kimliklerle "FBI! Bu davayı artık biz devralıyoruz" diyen FBI ajanlarına yönelik, "Bıktık bu federallerden" yaklaşımının da gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu anlatıyor. Resch, "Biz her yere davet üzerine gidiyoruz. Genellikle yerel polis, 'Burada işlenen suç, bizim bildiğimiz türde bir suça benzemiyor. Yardım eder misiniz' diyerek bizi çağırıyor" diyor.
AA