Bu suçlamalar nedeniyle müdürü olan ve yakın zamanda
yemin ederek Bilişim Bakanı olarak göreve başlaması beklenen Vivek Kundra'nın atamasını da durduran Acar'ın ilk duruşması dün yapıldı. Devleti en az 500 bin dolar zarara uğratmakla suçlanan Acar,
avukatı aracılığıyla kefalet ödeyerek serbest bırakılmayı talep etti.
Yapılan duruşmada savcı, Acar'ın Türkiye'ye kaçma ihtimali olduğunu belirterek, talebin reddini istedi.
Savcı, Acar'ın gizlice kaydedilen konuşmalarında yakalanma ihtimaline karşın, "İlk uçakla Türkiye'ye gider ve ortadan kaybolurum" dediğini söyledi.
Amerikan devletinin Acar için atadığı avukat Deni Jahn ise Acar'ın kaçma ihtimali olmadığını ve 4 çocuğunun burada yaşadığını söyleyerek kefalet ve
ev hapsi talebini iletti.
Hakim John Facciola ise Acar'ın Türkiye'ye kaçma ihtimaline ilişkin sözlerine atıfta bulunarak, "Onu kendi sözlerine göre değerlendirmem adaletli gözüküyor." diyerek talebi reddetti.
Savcı mahkemede, Acar'ın Türkiye'ye götürmesi için annesine 100 bin dolar verdiğini ve bir arkadaşının aracılığı ile diplomatik koruma altında 200 bin dolar daha göndermeyi planladığını hatta tutuklandığı sırada pantolonunda 4 bin 500 dolar bulunduğunu ifade etti.
Öte yandan konu Amerikan medyası tarafından da yakından izleniyor. Olayın ortaya çıktığı gün Acar'ın üst düzey görevli olarak çalıştığı binanın önünde canlı yayınlar yapan TV kanalları, ara ve
ana haber bültenlerinde konuya yer veriyor.
Gazeteler de konuya ilişkin gelişmeleri birinci sayfalarında okuyucularına duyuruyor. Bu yayınlarda Acar'ın Türk olduğun da belirtiliyor.
(CİHAN)