Değişik ülkelerde yaşayan 73 Kürt aydını, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'ye bir mektup göndererek, PKK'yı şikâyet etti. Örgütten ayrılan çok sayıda ismin, çeşitli tarihlerde infaz edildiğini hatırlatan aydınlar, en son Yurtsever Demokrat Partisi'ne yönelik suikast girişiminde bulunulduğunu hatırlattı. Nizamettin Taş ve Ekren Dersimi'nin, PKK'lılar tarafından öldürülmek istendiğini vurgulayan Kürt aydınlar, "PKK'nın bu ölçü tanımaz saldırganlığına karşı önleyici kesin bir tavır göstermemeniz bizleri derinden üzmektedir. PKK güçlerinin insan hayatını hiçe sayan saldırgan tutumlarına müsaade etmemenizi bekliyoruz." dedi.

Eski milletvekili, gazeteci, yazar ve sanatçılardan oluşan 73 Kürt aydını, 2004 yılında PKK'dan ayrılarak PWD'yi (Yurtsever Demokrat Parti - Partiya Waletparezen Demokraten Kurdistan) kuran eski PKK'lıların,  geçtiğimiz günlerde saldırıya uğradığını hatırlattı. Silah yerine demokratik bir mücadele yöntemini benimseyen birçok PWD yöneticisinin, çeşitli tarihlerde PKK tarafından öldürüldüğünü vurgulayan aydınlar, Kani Yılmaz ve Sabri Tori'nin, 11 Şubat 2006'da, Sipan Rojhılat'ın 7 Ekim 2004'te, Kemal Şahin'in 26 Şubat 2005'te ve HADEP'in Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan'ın 6 Temmuz 2005 tarihinde öldürüldüğünü kaydetti.

Kuzey Irak'taki Koysancak'ta hayatlarını sürdüren PWD üyelerinin, 24 Ağustos 2013 tarihinde PKK'nın gerçekleştirmek istediği toplu bir katliam girişiminden kıl payı kurtulduklarını anlatan aydınlar, Barzani'den şu taleplerde bulundu: "Bölgenizde yaşayan insanların can ve mal güvenliğinden sorumlusunuz. Ülkenizin bir kazası olan Koyê'de toplu olarak yaşayan ve siyasi olarak mücadele vermek istediklerini deklare eden PWD'lilerin can güvenliğini ve açık legal siyaset yapma özgürlüğünü sağlamak sizlerin görevidir. Genelde hükümetinizin, özelde de sizin gibi hukuka, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, insan yaşamının kutsallığına büyük değer verdiği bilinen bir başkanın, PKK'nın bu ölçü tanımaz saldırganlığına karşı önleyici kesin bir tavır göstermemesi bizleri derinden üzmektedir. PKK güçlerinin insan hayatını hiçe sayan saldırgan tutumlarına müsaade etmeyeceğinizi ve ülkenizde yaşayan tüm vatandaşlarınızın can güvenliğinin ve siyaset yapma özgürlüğünün, hükümetinizin güvencesi altında olduğunu düşünüyor, gerekenleri yapmanızı saygıyla arz ediyoruz."

Mesut Barzani'ye gönderilen mektupta şu imzalar yer aldı: "İbrahim Aksoy, İbrahim Güçlü, Yüksel Avşar, Selim Çürükkaya, Aysel Çürükkaya, Süleyman Akkoyun, Tahsin Sever, Kerim Savaş, Cemal Batum, Ömer Özmen, Laleş Qaso, Salıh Omeri, Kenan Fani Doğan, Murat Dağdelen, Kadim Kan, M. Fırat Yıldız, Bekir Uçar, Zehra Kıllı, Zeynel Çelik, Alan Aslan, Selahattin Kabasakallı, İrfan Kaya, Afife Evin Çiçek, Serdar Sıtkı, Maşallah Erdoğan, Yılmaz Elçi, Ahmet Acar, Yaşar Karadoğan, Şihab Polat, İkram Delan, Abdurrahman Demir, Mesut Baştürk, Filiz Korkmaz, Hüseyin Düzen, Haci Sıddık Karakaya, Hasan Korkutata, İlyas Deniz, Kadir Canbek, Casım Taş, Sultan Arslan, Ali Fikri Işık, Hasan Hüseyin Yıldırım, Davut Kurun, Nurcan Kurun, Kemal Akıl, Sedat Günçekti, Abuzer Komazan, Nesrin Çelik, Salih Aras, Yıldırım Kaya, Sait Çürükkaya, Cemal Koç, Hanefi Aydın, Hüseyin Sîyabend, Vecide Karagöz, Çendo Aydın, Dr. Ali Kemal Yıldırım, İrfan Yetkiner, Dersim Tekeş, Mahmut Ayçiçek, Kovan Amedi, Tayip Dağ, İhsan Aksoy, Hüseyin Topgüder, Murat Ülgen, Bûbê Eser, Sarı Baran, Fettah Karagöz, Nurettin Kılıç, Hamit Kılıçarslan, Orhan Demirel, Gülay Bektaş, Sait Aydoğmuş ve Fuat Brusk."

CİHAN