Mısır'da cunta yönetimi tarafından geçici devlet başkanlığı görevine getirilen Adli Mansur'un muhalif lider Muhammed El Baradey'i başbakanlık görevine getirdiği iddia edilmişti. El Baradey daha önce Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın başkanlığını yapmış ve 2005 yılında "nükleer enerjinin askeri amaçlarla kullanımını engellemeye yönelik çabalarından dolayı" Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü. 

Muhalif lider, darbeyi gerçekleştiren Genelkurmay Başlanı Abdülfettah El Sisi ile yeni yönetimin yol haritasını belirleyen ekip içinde de yer almıştı. İddiaların yayılması üzerine konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü henüz resmi olarak bir başbakan ataması yapılmadığını söyledi.

Mısır’da darbe yapan askerle cunta manifestosu okunurken hazır bulunan Nobel Barış Ödüllü Muhammed el-Baradey, Mursi’nin askeri yolla devrilmesi için Batı’yla uzun süre ikna ve pazarlık çalışması yaptığını itiraf etti. New York Times’a açıklamalarda bulunan Baradey, Batılı ülkeleri, Mısır’ın meşru başkanı Muhammed Mursi’yi devirmeye ikna etmek için çok fazla çalıştığını ve Mursi’nin cebren devrilmesinin gerekli olduğunu belirtti.

Darbenin yapıldığı gün, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve AB Dış İlişkiler Komiseri Catherine Ashton’la uzun uzun konuştuğunu söyleyen Baradey, Mısır hükümetinin yeniden demokratik bir biçimde şekillenmesi için yardım istediğini söyledi. Müslüman Kardeşler liderlerinin tutuklanmasını ve İslami televizyon kanallarının kapatılmasını da savunan Baradey, “Güvenlik görevlileri açıkcası çok endişeliler. Ortada bir deprem var ve biz bu sarsıntıları kontrol altında tutmalıyız” şeklinde konuştu.

 “Şiddetten kaçınmak için bazı tedbirler alıyorlar” diyen Baradey, açık bir suçlama olmaması halinde herhangi bir tutuklama olmaması gerektiğini söyledi. ‘İhvan üyesi olmak bir suç değil’ diyen Baradey, başsavcıların aldığı tutuklama kararlarınına saygı duyulması gerektiğini de söyledi. Tv kanalların şiddete davetiye çıkardığını savunan Baradey, yaşananlar sırasında her türlü güvenlik önleminin alınması için çabaladığını belirtti. İhvan’ın darbeci iktidara itaat etmeyeceğini açıklamasına rağmen Baradey, Müslüman Kardeşler’in seçimlere katılacağına inandığını belirtti. Milyonlarca kişinin Mursi’nin gitmesi için çağrı yaptığını söyleyen Baradey, askeri darbenin “en az acılı seçenek” olduğunu ifade etti.