BM İnsan Hakları Konseyi tarafından
Suriye'deki
insan hakları ihlallerini incelemekle görevlendirilen bağımsız uluslararası
komisyon, Suriye güvenlik güçlerinin rejim karşıtı göstericilere müdahaleleri sırasında "
insanlık suçu" işlediklerini bildirdi.
Aralarında BM'nin eski kadın hakları
raportörlerinden Prof Dr Yakın Ertürk'ün de bulunduğu üç kişilik bağımsız komisyon Suriye'deki insan hakları ihlallerine dair hazırladıkları raporu, BM İnsan Hakları Konseyi'nin merkezi Cenevre'de açıkladı. Komisyonun
basın toplantısı Ankara'daki BM binasında da basın mensuplarının katılımıyla video konferans olarak yayınlandı.
Ertürk'ün yanı sıra komisyon başkanı Brezilyalı insan hakları uzmanı Prof Sergio Pinheiro ve eski BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (
UNRWA) Başkanı Amerikalı Karen EbuZeyd'in yer aldığı komisyonun üyeleri, gözlemleri sırasında Suriye'nin çeşitli bölgelerinde insanlık suçu işlendiğinden çok endişeli olduklarını belirterek, bu eylemlerden güvenlik güçleri ve ordunun sorumlu olduğunu kaydettiler.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin temsil eden ve BM İnsan Hakları Komisyonu'nun 23 Ağustos'ta yaptığı olağanüstü toplantıda görevlendirilen komisyon, ayrıca Şam yönetimine kendilerine Suriye'ye derhal ve sorunsuz girme izni vermesi
çağrısını yineleyerek, bu isteklerinin şimdiye kadar yerine getirilmediğine dikkati çekti.
Komisyon Başkanı Pinheiro, 40 sayfalık raporlarının, BM İnsan Hakları Konseyi'nin
Mart ayında yapılacak 19. toplantısında ele alınacağını belirterek, raporlarını, Suriye'deki insan hakları ihlallerinin kurbanı veya tanığı 223 kişiyle
mülakat yaparak hazırladıklarını, bunların aralarında
siviller ve güvenlik güçlerinden firar edenler bulunduğunu kaydetti.
-Rapordan pasajlar-
Pinheiro, bunların arasında firar edenlerin veya çocukların işkenceyle öldürüldüklerine tanıklık edenlerin bulunduğunu söyleyerek, "Sivillere karşı ateş açma ve kötü muamele emrinin, silahlı kuvvetlerin en üst düzeyi ve hükümet tarafından alınan direktiflerin sonucu olduğuna inanıyoruz. Suçlar arasında
cinayet, işkence,
tecavüz ve alıkoyma var. Komisyon ayrıca, bu büyük ölçekteki ve sistemli ihlallerin devletin en üst düzey makamlarının onayıyla olduğu sonucuna vardı" diye konuştu.
Güvenlik kuvvetlerinden firar edenlerin, komisyona, silahsız göstericilerin üzerine uyarmadan ateş açılması emri verildiğini açıkladığını söyleyen Pinheiro, bu tanıkların milislerle özellikle Nisan'da Lazkiye'de öldürmek için ortak operasyonlar düzenlediklerini anlattıklarını kaydetti.
Keskin nişancıların kalabalığın ve yaralıları kurtarmak isteyenlerin üzerine ateş açtığı yolundaki tanıklıkların bulunduğu raporda, doktor kıyafetli güvenlik güçlerinin
Humus askeri hastanesinde cinayet işledikleri ve işkence yaptıkları da yer alıyor.
Raporda, Sayda kentinden 14 yaşındaki Tamer El Şari'nin işkence altında öldüğü anlatılırken, 40 yaşındaki bir adamın tanıklığına göre de 11 yaşında bir çocuğa üç güvenlik görevlisinin tecavüz ettiği bulunuyor.
Bu tanıklıkların, keyfi
infaz ve
gözaltı, gözaltında veya güç yoluyla kayıp, işkence vakalarını gösterdiğini ve bazılarında cinsel şiddet ile
çocuk hakları ihlallerinin görüldüğünü belirten Pinheiro, "Komisyonun topladığı kanıtlar, bu büyük insan hakları ihlallerinin Suriye askerleri ve güvenlik güçleri tarafından,
protesto hareketinin başladığı Mart 2011'den bu yana ortaya konduğunu gösteriyor" diye konuştu.
-Suriye hükümetine çağrı-
Komisyonun Suriye hükümetine bu insan hakları ihlallerinin derhal durdurulması, bu ihlaller konusunda bağımsız ve yansız bir
soruşturma açılması ile sorumlularının
adalet önüne çıkarılması çağrısı yaptığını söyleyen Pinheiro, Suriye muhalefeti, İnsan Hakları Konseyi, bölgesel kuruluşlar ve BM üyesi ülkelere özel tavsiyelerde bulunduklarını kaydetti.
BM Komisyonu'nun üyeleri, bu yönde daha önce yaptıkları birçok talebe rağmen, Suriye hükümetinin kendileriyle bir
diyalog başlatmadığını ve Suriye'ye girişlerine izin vermediğini belirterek, Şam yönetiminin uluslararası kuruluşlar, BM'nin özel örgütleri ve sivil
toplum kuruluşlarına derhal olaylardan etkilenen bölgelere giriş izin vermesi ve sivil halkın korunması ile insani
yardımın sağlanması için tam bir
işbirliğine gitmesi çağrısı yaptılar.
Komisyon üyeleri Suriye hükümetinin kendilerini işbirliği olasılığı konusunda bilgilendirdiğini, ancak öncelikle kendi bağımsız özel komisyonlarını kurmak istediklerini ilettiklerini söylediler.
Komisyon Başkanı Pinheiro, A.A muhabirinin, "Suriye'de insani yardım koridorları açılması olasılığı" konusundaki görüşünü sorması üzerine, sivilleri korumak ve yardım sağlamak için bu öneriden haberdar oldukları, ancak bunun uygulamaya geçirilip geçirilmemesi konusunda karar verecek olanın da BM üyesi ülkeler olduğu yanıtını verdi.
Çalışmalarına 26 Eylül'de başlayan ve geçen ayın ortasında bitiren komisyon, raporunu, Suriye'deki insan hakları ihlalleri kurbanları ve tanıklarının yanı sıra, diplomatik misyon temsilcileri, BM'nin birlikte çalıştığı kuruluşlar,
İslam İşbirliği Teşkilatı,
Avrupa Birliği,
Arap Birliği gibi bölgesel kuruluşlar, sivil toplum ve insan hakları örgütleriyle temaslarının sonucunda hazırladı.
Komisyonun, ikinci bir rapor daha hazırlaması bekleniyor.