Raporda,
İsrail askerlerinin kasten adam öldürmeyi hedeflediklerini ortaya koyan, “İsrail askerleri gemiye tamamen öldürmek amacıyla indiler ve insanları ense kökünden vurarak öldürdüler” ifadesi
Tel Aviv yönetimini zora soktu. Bu ifadeden dolayı İsrail Hükümeti'nin,
Türkiye'den özür dilenip dilenmeyeceği kararını, dar kapsamlı bir toplantıda değerlendirdikten sonra verebileceği ileri sürülüyor.
Çarşambadan önce toplantı
Ankara'ya ulaşan bilgilere göre İsrail Baş
bakanı Benyamin
Netanyahu, 27 Temmuz Çarşamba gününden önce
Dışişleri,
Milli Savunma, İçişleri ve Adalet bakanlarını toplayarak durum değerlendirmesi yapacak. Dar kapsamlı
kabine, İsrail Genelkurmayı ile hukuk çevrelerinden de ayrıntılı yeni raporlar isteyecek. Baskında ölenlere tazminat ödenmesine sıcak bakan İsrail'in önünde ve sonunda hiçbir sıfat bulunmayan “sadece özür” ifadesine olumlu yaklaşabileceği belirtiliyor. Ankara ise “İsrail Devleti resmen diplomatik olarak Türkiye Cumhuriyeti'nden özür diler” ifadesinde ısrar ediyor.
Askerler yargılanır korkusu
İsrail, Türkiye'nin bu talebinin karşılanması durumunda baskını gerçekleştiren askerlerin, uluslararası mahkemelerde
yargılanma yolunun açılacağı endişesini taşıdığı için resmi diplomatik özüre yanaşmıyor. Ankara ile Tel Aviv arasındaki sorunun çözümü için Dışişleri Müsteşarı
Feridun Sinirlioğlu ile İsrail
Başbakan Yardımcısı Moshe Ya'alon'un, 26 Temmuz Salı günü yeniden New York'ta bir araya gelmeleri de bekleniyor.
Memnun etmeyen ifade
İsrail'e yönelik sert eleştirilerin yer aldığı raporda Ankara'yı memnun etmeyen ifade ise “
Gazze'ye yönelik ambargonun yasal olduğunun vurgulanması ve Türkiye menşeli olduğu kesinleşmiş Mavi
Marmara gemisiyle organizatörlerin, bunu bilmelerine rağmen ambargoyu delmeye çalışmaları” oldu. Türkiye bu ifadenin,
BM'nin diğer bazı kurumlarının Gazze ile ilgili aldığı kararlarla çelişkili olduğunu savunuyor.
Hürriyet