Kuzey ve güney arasında 30 yıl kadar süren savaşın ardından varılan 2005'teki anlaşmaya dayanan
referandum, bir hafta sürecek.
Afrika'daki diğer
ülkeler gibi
Sudan'da da sınırlar, sömürgeci güçler tarafından bölgenin kültürel özelliklerine bakılmaksızın çizildi.
Güney Sudan ormanlarla ve bataklıklarla kaplı olmasına karşın, kuzey büyük ölçüde çölden oluşuyor.
Kuzeylilerin büyük bölümü
Arapça konuşan Müslümanlardan oluşuyor. Güneyin
halkı ise genelde
Hristiyan olan veya geleneksel dinlere bağlı çeşitli etnik gruplardan müteşekkil.
Güney Sudanlılar, hükümetin merkezinin bulunduğu kuzeyin kendilerine ayrımcılık yaptığını ileri sürüyorlar. Güneyliler ayrıca ülkenin tümünde şeriat uygulanması girişimlerinden endişe ediyorlar.
-GÜNEY YENİ DEVLETE HAZIR MI-
Referanduma sadece güneyliler katılabilecek ve bu da, sonucun
bağımsızlık yönünde olacağına işaret ediyor. Referandumun geçerli sayılması için, kayıtlı seçmenlerin en az yüzde 60'ının
sandık başına gitmesi gerekiyor.
Referandumun bağımsızlık yönünde sonuçlanması halinde Afrika'daki yeni ülke 9 Temmuz 2011'de kurulmuş olacak. Ancak akıllardaki soru, güney Sudan'ın bağımsız bir devlete hazır olup olmadığı.
Yıllar süren savaş ve merkezi hükümet tarafından
ihmal edilmiş olmanın sonucu,
Fransa ve Almanya'nın toplamından daha büyük olan 8 milyonluk yeni devlet, yetersiz eğitim kurumları, yetersiz
sağlık hizmetleri ve yetersiz yol gibi sorunlarla baş başa kalacak.
Yine de eski gerilla
örgütü SPLM'nin (Sudan Halk kurtuluş Hareketi), 2005'teki barış anlaşmasından sonra bir miktar
yönetim deneyimi elde ettiği belirtiliyor. Örgüt, kentlerin geliştirilmesi konusunda planlar hazırladı ve
milli marş için yarışma bile açtı.
2005 anlaşmasından sonra SPLM, bölgeyi geniş bir özerkliğe sahip olarak yönetti ve milyarlarca dolar
yardım aldı.
Petrol bakımından zengin olması nedeniyle güney, para kaynaklarına sahip ancak yıllardır paraları orduya harcamakla ve dünyanın bu en
yoksul yörelerinden birinde hayat standardını yükseltmek için çaba göstermemekle eleştiriliyor.
Her iki tarafın halkı da istedikleri ülkenin vatandaşlığını seçme hakkına sahip olabilecekler. Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in
ayrılıktan sonra kuzeyde şeriatı daha sıkı
uygulama niyetinin, güneylilerin kuzeyi terk etmesine yol açabileceği de belirtiliyor.
Petrol zengini bölgelerden biri olan tartışmalı Abyei'de ise daha sonra, muhtemelen bu yıl sonlarında hangi ülkeye katılacağı konusunda ayrı bir referandum yapılacak.
Güney Sudan
bütçe gelirlerinin yüzde 98'inde petrole bağımlı, ancak iki taraf gelecekte petrol gelirlerini nasıl paylaşacakları konusunda henüz anlaşmaya varmadılar.
Petrolün yüzde 70'i güneyde, altyapı ise tamamıyla kuzeyde bulunuyor. Dolayısıyla petrolün ve gelirin paylaşımının iyi ikili ilişkilere bağlı olduğu belirtiliyor.