Hollandalı Hıristiyan Demokrat Raportör Kati Piri’nin kaleme aldığı taslak, AP’nin geçtiğimiz hafta AKP iktidarının aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın da bulunduğu çok sayıda medya çalışanının gözaltına alınmasını sert şekilde kınamasının ardından basın hürriyeti konusundaki sorunları tekrar gündeme taşıyacak.
10 sayfalık rapor taslağı bugün AP Dış İlişkiler Komitesi’nde (AFET) ele alınacak. Taslak metin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) için öneminin altını çizerken, iktidarın antidemokratik uygulamalarını eleştiriyor. İktidar Kürt meselesindeki tavrından dolayı övülürken, yargı bağımsızlığı, yolsuzluklar, basın ve ifade hürriyeti, yeni anayasanın hazırlanamaması ve maden kazaları nedeniyle eleştiriliyor.
Yolsuzluk tekrar gündeme geliyor
14 Aralık’taki operasyonlara dikkat çeken taslak, 17 ve 25 Aralık 2013’te ortaya çıkan yolsuzluk iddialarını tekrar gündeme getiriyor. Taslak, Türkiye’nin Dünya Yolsuzluk Algılama Endeksi’nde 11 sıra gerilediğine işaret ederek, hükümetin yolsuzluk iddialarına verdiği tepkiyi de tenkit ediyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanununun değiştirilmesi, aralarında hâkim ve savcıların da bulunduğu çok sayıda kamu görevlisinin yerinin değiştirilmesine dikkat çeken taslak yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına yönelik endişelerin arttığını kaydediyor. Gezi Parkı protestolarını bu yıl da hatırlatan AP raporu, AKP iktidarının bu protestolara ilişkin tavrını da olumsuz noktalar arasında zikrediyor.
Basın hürriyeti alanında sorunlara dikkat çeken rapor, bu konuya ayırdığı uzun paragrafta çok sayıda gazetecinin işsiz kaldığını, internette erişime kapalı birçok sitenin bulunduğunu vurguluyor. Soma ve Ermenek’teki maden kazalarını hatırlatan AP, Türkiye’nin Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) tavsiyelerini yerine getirmede sorunlar yaşadığı belirtiliyor.
‘Kritik kanunları bizimle konuşun’
Türkiye’nin temel sorunlarının çözülmesi için yeni anayasa ihtiyacına bu raporda da yer veriliyor, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yaklaşık 60 maddede anlaşmasının memnuniyet verici olmakla birlikte anayasal reform sürecinin sürdürülmesi gerektiği ifade ediliyor. Sivil toplum kuruluşlarının kuvvetlendirilmesi gerektiğini belirten taslak, iktidarın kanun yapma usulünü eleştiriyor. Taslak, kritik kanunların AB kurumları ile istişareli şekilde hazırlanmasının önemine işaret ediyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını öven taslak, Ergenekon ve Balyoz davasındaki hataların ortaya çıkarılmasını da not ediyor.
Çözüm sürecine geniş yer ayıran taslak, iktidarın çözüm iradesini olumlu bulurken, sürece destek vermek istediğini kayıtlara geçiriyor. İktidarın, AB sürecini canlandırmak için açıkladığı eylem planlarını öven taslak, planların uygulamaya geçirilmesini talep ediyor. Dış ve güvenlik politikaları açısından Türkiye’nin önemine vurgu yapan AB, Ankara’nın Suriyeli sığınmacılara yönelik tavrını da takdir ediyor. Öte yandan AP raporu, her zaman olduğu gibi Ankara’nın Rum Kesimi’ni tanımamasını eleştiriyor ve ilişkilerin bir an normalleştirilmesi çağrısı yapıyor.
İlk tartışması bugün yapılacak taslağa 27 Ocak’a kadar değişiklik önergeleri verilebilecek. Taslağın Dış İlişkiler Komitesi’nde son müzakeresi 23 Mart’ta, oylaması da 31 Mart’ta yapılacak. Raporun Genel Kurul’da nihai oylaması ve kabulü nisan ayının son haftasında Strasbourg’daki oturumda gerçekleştirilecek. AP, 15 Ocak’ta yine Strasbourg’da gerçekleştirdiği oturumda ‘14 Aralık Özgür Basına Darbe Operasyonu’nu 11’e karşı 551 oyla kınamıştı.