Avro Bölgesi'nin iki merkezi gücü
Fransa ve
Almanya, bölgenin
krizinin yayılmasını engellemek için
Avrupa Merkez Bankasının (
ECB) daha güçlü şekilde müdahale edip etmemesi gerektiği konusundaki söz düellosunu artırdı.
Fransa hükümet sözcüsü Valerie Pecresse bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, ''ECB'nin rolü
avronun istikrarını garanti etmek, aynı zamanda Avrupa'da finansal istikrarı sağlamak. ECB'nin Avrupa'da finansal istikrarı sağlamak için gerekli önlemleri alacağına inanıyoruz'' dedi.
Ancak Almanya Başbakanı
Angela Merkel ise
Berlin yönetiminin, Avro Bölgesi krizinin aşılmasında ECB'nin daha büyük rol alması için
baskı yapılmasına karşı çıkacağını,
Avrupa Birliği kurallarının bu tür bir icraatı yasakladığını söyledi.
İrlanda Başbakanı Enda Kenny ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, ''Anlaşmalarda gördüğümüze göre, ECB bu sorunları çözme olasılığına sahip değil'' diyen Merkel, piyasalarda güveni sağlamanın tek yolunun üzerinde anlaşılmış
ekonomik reformları uygulamak ve AB anlaşmasını değiştirerek Avrupa siyasi birliğini inşa etmek olduğunu ifade etti.
ECB yetkilileri, borç krizinin çözümünün tasarruf önlemleri ve reformlarla hükümetlerin sorumluluğunda bulunduğunu söyleyerek, ECB'nin müdahalesi yönündeki uluslararası çağrıları reddediyorlar.
EFSF
Bu arada Fransa
Maliye Bakanı Francois Baroin, borç krizinin yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) bankacılık lisansına sahip olması gerektiğine inanmaya devam ettiklerini belirtti.
''Fransa'nın tavrı şu; krizin yayılmasını önlemenin yolu EFSF'nin bankacılık lisansına sahip olmasından geçiyor'' diyen Baroin, Fransa'nın 2011 yılı
büyüme ve
bütçe kesintisi hedeflerini tutturacağını, ülkenin borcunun azaltılması için başka yol bulunmadığını sözlerine ekledi.