Avrupa’da, insanların soluduğu havanın aşırı derecede kirli olması nedeniyle yılda 370 bin kişinin vaktinden evvel öldüğü kaydedilen raporda, havanın kirlenmesine sebep olarak trafiğin yoğunlaşması gösterildi. EEA raporu, özellikle insanların kamuya ait
ulaşım araçlarından ziyade şahsi ulaşım araçlarına rağbet göstermesini ölümlerden sorumlu tuttu.
EEA raporu, 1990 yılından bu yana ulaştırma sektöründe yüzde 22 oranında artış sağlanmasına rağmen
hava kirliliğinde düşüş yaşandığını, bütün bunlara rağmen Avrupa’nın bir çok şehrinde hava kirliliği için belirlenen değerlerde sınırın hala aşılmış vaziyette olduğu bildiriliyor.
Raporu hazırlayan uzmanları en çok endişelendiren konu ise ulaşım araçlarından çıkan is parçacıklarının
kalp ve kan dolaşımını tehdit etmenin yanı sıra alerjilere de yol açması. Trafiğin yanı sıra sanayinin ve
ısınma sistemlerinin de hava kirliliğini arttırdığı belirtilen raporda, insanların zararlı maddelere
sokak seviyesinde doğrudan maruz kaldığı için sağlıklarının ciddi anlamda riske girdiği vurgulanıyor.
EEA uzmanlarını endişelendiren diğer bir nokta ise, hava kirliliğine sebep olan diğer faktörlerin yavaş yavaş etkisini kaybetmesine rağmen ulaşımın yol açtığı kirlenmenin giderek artması. Özellikle
uçak seferlerinin 1990 yılından bu yana ciddi anlamda arttığını dile getiren ajans uzmanları, şahsi aracı olan insanların sayısının artmasının da kaygı verici olduğunu dile getirdi. Buna göre 1990 yılından bu yana her Avrupalının uçakla yaptığı kilometrede yüzde 96 artış görülürken,
otobüs,
tramvay gibi kamuya ait ulaşım araçlarını bırakarak otomobile başvuran insanların kaydettiği kilometrede de yüzde 30 oranında artış görülmüş. Mal sevkıyatında ise yüzde 34 oranında artış gösteriliyor. AB’ye yeni girmiş Avrupa ülkelerinde çevre anlayışının yerleşmemiş olması da endişelendiren faktörler arasında yer alıyor.