Gazeteye göre ilk anda göze çarpan 6 fark, ilginç bir tablo da ortaya koyuyor. Gazeteye göre birinci fark, Batılı turistin seyahatini gün gün programlaması, Arap turistin programı ihtiyaca göre belirlemesi. İkinci fark; Batılı turist müzeleri, tarihi ve turistik yerleri gezmek için gayret gösterirken, Arap turist alış veriş merkezlerini, kafeleri ve diğer Arap turistlerin ağırlıklı olarak takıldıkları yerleri geziyor. Üçüncü fark; günlük aktivitelerden dolayı Batılı turistin ayaklarına kara sular inerken, Arap turist alış veriş merkezlerini gezmekten bitkin düşüyor. Midesine de çok yemekten dolayı kramplar giriyor. Tabi diğer Arap turistlerin yaptığı alışverişleri izlemekten bitap düşmesi de cabası. Dördüncü fark; Batılı bir turist için tatil, diğer insanların yaşam tarzlarını, geleneklerini ve yemek kültürlerini öğrenmek için bulunmaz bir fırsatken, Arap turist için tatilin anlamı diğer Arap turistlerle vakit geçirmek. Tabi ülkesinde yaşamak zorunda olduğu gelenekleri ve değerleri tatilde bir kenara bırakıyor. Arap turist bulunduğu ülkede de, Arap yiyeceklerini arıyor. Beşinci fark; Batılı turist sınırlı bir bütçe ile hareket ederken ve harcamalarını kontrol altında tutarken, Arap turist cebindeki tüm paraları harcamak zorunda. Arap turist ülkesine döndüğü zaman ya beş parasızdır ya da çok ciddi borçludur. Altıncı fark; Batılı turist dönüş yolunda arkasında bir valiz sürüklerken, Arap turist en az 10 çantayla ülkesine dönüyor. CİHAN