Anketler koalisyonu işaret ediyor

İngiltere'de genel seçimlere üç gün kala partilerin iktidar mücadelesi başa baş devam ediyor.

Anketler koalisyonu işaret ediyor

Hiçbir partinin çoğunluğu sağlayamadığını gösteren anketlere göre, seçimden koalisyon hükümetinin çıkması ihtimali yüksek. İngiltere'de halk 6 Mayıs Perşembe günü son yüzyılın en önemli genel seçiminde sandık başına gidiyor. Seçimler, bazı düşünce kuruluşuna göre 1910 yılı seçimlerinden bu yana, kimine göre ise İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ülkenin kaderini belirleyecek en önemli seçim. Seçimleri önemli kılan bir diğer özellik ise hiçbir partinin mecliste büyük çoğunluğu sağlayacak bir oy oranına sahip olmasının beklenmemesi. Muhafazakarlar anket sonuçlarına göre önde bulunmalarına rağmen, hükümeti kurmak için yeterli çoğunluğu sağlayamıyor. TÜM PARTİLER TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYELİĞİNE DESTEK VERİYOR Seçimlerin İngiltere için olduğu kadar Türkiye için de önemi büyük. Zira İngiltere, Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleri içinde en büyük destekçisi olmakla beraber, ekonomik ve ticari alanda da iki ülke arasında güçlü ilişkiler bulunuyor. Ülkede partilerin farklı politikaları arasında Türkiye'yi en çok ilgilendiren konu başlığı dış politika. Ancak üç büyük parti de Türkiye'nin AB üyeliğine destek veriyor. Muhafazakar Parti'nin iktidara gelmesi durumunda İngiltere'nin dış ve iç politikada önemli bir değişikliğe gitmesi bekleniyor. Muhafazakarlar, diğer adıyla 'Tory'ler, İngiltere'den AB'ye yetki transferi anlamına gelecek anlaşmaları bundan böyle referanduma sunmayı planlıyor. Tory'ler ABD ve Fransa ile savunma alanında işbirliğini güçlendirmekten yana. Muhafazakarların dış politikada en çok ses getirecek politikası ise, BM Güvenlik Konseyi daimi temsilciliğine yeni üyelerin atanması istemesi olacak. Güvenlik Konseyi'nin genişletilmesini savunun muhafazakarlar, 5 daimi üyenin arasına Almanya, Japonya, Hindistan, Brezilya ile Afrika'dan bir ülkenin katılmasını savunuyor. Seçimde başa baş giden tüm partiler, Ortadoğu'da iki devletli bir çözümden yana. Parti liderleri, Filistin sorunundan iki devletli bir çözümü desteklediklerini açıkladı. İran'ın nükleer silah programına karşı en ılımlı duruşu ise Liberal Demokratlar sergiliyor. İran sorununun 'diplomatik' yollardan çözülmesini isteyen Liberaller, Türkiye'nin bu konudaki tutumunu da destekliyor, güç kullanımına karşı çıkıyor. MUHAFAZAKARLAR GÖÇMEN AKININI KONTROL ALTINA ALMAYI VAAT EDİYOR Muhafazakar Parti'nin bir diğer adıyla Tory'lerin halkın desteğini almasındaki en önemli konulardan birini de göçmenlik konusu oluşturuyor. Son seçimlerden bu yana AB ve diğer ülkelerden gelen yüz binlerce göçmenin ucuz işgücü olarak kullanılması yerli halkta kızgınlık oluşturmuş durumda. İşçi Partisi'nin son dönemlerde kan kaybetmesinde göçmenlik konusunun önemli bir rolü var. Muhafazakarlar ise iktidara gelmeleri durumunda AB dışından İngiltere'ye olan göçmen akınını kontrol altına alacaklarını vaat ediyor. İşçi Partisi'ni göçmenlik konusunda 'ılımlı' davranmakla eleştiren muhafazakarlar, seçimden zaferle ayrılmaları durumunda da İngiltere'deki havaalanlarında güvenliği artırarak giriş çıkışları daha sık kontrol etmeyi planlıyor. TÜRKLERİN OYU LİBERALLERE Göçmenlik konusunda halkın büyük baskısı altında kalan İşçi Partisi de önemli tedbirler almaya gitmişti. Liberal Demokratlar ise bu konuda en ılımlı parti olarak göze çarpıyor. Türkiye'nin AB üyeliğine de büyük destek veren Liberal Demokratlar, yürürlükte olan 'puan sistemi'ni desteklediklerini açıkladı. Bu sisteme göre göçmenlerin ülkeye kabulü için; yetenek, tecrübe, yaş, başvurulan alandaki istihdam açığının düzeyi gibi kriterlere göre belirleniyor. İşçi Partisi'nin göçmenlere yönelik sıkı tedbirler almasından rahatsız olan Türk asıllıların oylarının büyük kısmı Liberal Demokrat Parti'ye kaymış durumda. SEÇİM SONUCUNU 'KARARSIZLAR' BELİRLEYECEK. İngiltere'de her gün yapılan yeni anket sonuçlarına göre hiçbir parti hükümeti kurmak için yeterli bir çoğunluğa ulaşmış değil. Anketlere göre Muhafazakar Parti yüzde 32 ile ilk sırada yer alırken, Liberal Demokrat Partisi ile İşçi Partisi yüzde 30 oranında oyla muhafazakarları takip ediyor. Kararsızların oranı yüzde 8 ile 10 arasında. Parti liderleri kararsızların oylarını kazanmak için seçim kampanyalarına ara vermeden devam ediyor. Ülkedeki saygın düşünce kuruluşları ve analistlere göre Muhafazakar Parti iktidara çok yakın. Ancak koalisyon hükümetine ihtiyaç duyulması halinde bunun Liberal Demokratlar ile Muhafazakar Parti arasında olacağı tahmin ediliyor. Muhafazakar David Cameron ise koalisyon hükümetinin ülkenin menfaatlerine uygun bir seçim olmayacağını söyleyerek seçmenlerden tek başına iktidar için yeterli oyu istiyor. SEÇİMLERİN KADERİNİ TV TARTIŞMASI DEĞİŞTİRDİ Seçim öncesi siyasi parti liderleri tarihte ilk kez bir televizyon programında kozlarını paylaştı. Televizyondaki düello, seçimin gidişatını da değiştirdi. Tartışma öncesi oy oranı yüzde 15 dolaylarında olan Liberal Demokratlar, televizyondaki performansın ardından oylarını ikiye katlayarak İşçi Partisi'ni geride bıraktı. ITV kanalında tartışmanın ardından Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg, partisini 104 yıl aradan sonra ilk defa kamuoyu yoklamalarında diğer partilerin önüne geçirdi. Bir gecede seçimin kaderini değiştiren Nick Clegg, diğer iki partiye meydan okuyor. MEDYA, İŞÇİ PARTİSİ'NE OLAN DESTEĞİNİ ÇEKTİ. Ülkede uzun yıllardır İşçi Partisi politikalarını destekleyen The Guardian, The Times ve The Economist gibi önemli medya organları, İşçi Partisi'ne olan desteğini çekti. Anketlerde Muhafazakar ve Liberal Demokrat Partisi'nden sonra üçüncü gelen İşçi Partisi, böylece medyanın da desteğini kaybetti. Partinin on yıllardır medyadaki en büyük destekçisi olarak görülen sol eğilimli The Guardian gazetesi, yeni seçimlerde parti politikalarını desteklemediklerini duyurdu. Bunun yerine Liberal Demokrat Partisi'ne destek veren The Guardian, liberallerin özellikle seçim sistemine yönelik politikalarını desteklediklerini açıkladı. The Times gazetesi ise Muhafazakarların çizgisine kaydı. The Times, David Cameron'un ülkeye liderlik edebileceğini avunuyor. The Economist dergisi de kamu sektörünün yapısını en fazla daraltan parti olarak ön plana çıkan Muhafazakar Parti'ye destek verdiğini açıkladı. SEÇİM KAMPANYASINDAN İLGİNÇ DETAYLAR İşçi Partisi lideri Gordon Brown, fikirlerini beğenmediği bir seçmenin arkasından konuştu. Yaka mikrofonun açık olduğunu unutan Brown, oy istediği kişi hakkında 'bağnaz' ifadesini kullandı. İşçi Partisi lideri, olayın medyaya yansımasının ardından özür dilesi de, partisinin oylarının daha da erimesine engel olamadı. Seçim kampanyasına lüks bir otobüs ile devam eden Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg, havayı kirlettiği gerekçesiyle bazı seçmenler tarafından eleştirildi. Nick Clegg, bunun üzerine seçim kampanyasına trenle devam etmeye başladı. Genel seçimler İskoçya ve Kuzey İrlanda'da da yapılacak. Ancak Kuzey İrlanda'da en güçlü partilerden biri ve aynı zamanda mevcut koalisyon hükümetini paylaşan Sinn Fein Partisi, Kraliçe Elizabet üzerine yemin etmeyen tek parti olarak dikkat çekiyor. Yıllardır Kuzey İrlanda'nın bağımsızlığı için mücadele veren Sinn Feinn, seçimlerden tek başına zaferle ayrılmaları durumunda bile Kraliçe üzerine yemin etmeyeceğini açıkladı. Oy verme işleminin ardından tün gözler Londra'daki ünlü Big Ben kulesinde olacak. Zira sonuçlar, BBC, SKY News ve ITV kanalları işbirliği ile parlamento binasına bitişik bu kulenin üzerine yansıtılacak. CİHAN
<< Önceki Haber Anketler koalisyonu işaret ediyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER