Dünyada enerjinin yaklaşık yüzde 25'ini tüketen Amerika'da benzin
fiyatları son bir yılda yaklaşık yüzde 40 arttı. Ülkede normal benzinin ortalama galon fiyatı tarihte ilk kez 4 doların üzerinde seyrediyor.
Amerika'da benzin fiyatlarının artışı, halkın günlük yaşayış tarzını değiştirecek ölçüde. Ülkenin büyük bölümünde, toplu
taşıma sistemi bulunmaması, orta ve alt gelir gruplarını büyük bir benzin gideri ile yüz yüze bırakıyor. Birçok eyalette çalışma günü haftada 4 güne düşürülüp, çalışma süresi artırılarak çalışanların benzin tasarrufu yapmasına çalışılıyor. Amerikalılar, fiyat patlamasının şokunu yaşarken, bir grup ise sıkıntılardan kurtulmak için benzin istasyonlarında dua ediyor.
Başkent Washington DC'de bir kilisenin
ilahi korosu direktörlüğünü yapan Rocky Twyman'ın öncülüğünde nisan ayında kurulan 'Pray at the Pump Movement (
Benzin pompasında dua hareketi)' gittikçe yaygınlık kazanıyor. Ülkenin her yerinde
Shell ve
Exxon Mobil istasyonlarında bir araya gelen grup topluca dualar ederek, Allah'tan benzin fiyatlarının düşmesini talep ediyor. Grup, son günlerde dua törenlerine aktivizm boyutu da ekledi. Birkaç gün önce Suudi
Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği önünde toplanıp mumlar yakarak dualar ettiler. Grup, bunun
Suudi Arabistan'ın daha fazla benzin arzına giderek fiyatları rahatlatmasını
teşvik edeceğini umuyor. Rocky Twyman, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, hareketlerinin bundan böyle sadece dua ile yetinmeyeceğini, Suudi Arabistan elçiliğinde yaptıkları gibi önemli yerlerde
gösteriler de düzenleyeceklerini söyleyerek, "Fiiliyatla desteklenmeyen inancın işe yaramayacağını gördük." dedi. ABD'de enerji krizi, oto
mobil merkezli
Amerikan günlük
yaşamında büyük değişikliklere yol açıyor. Wisconsin eyaletindeki bir gelişme, ABD ile özdeşleşmiş 'otosentrik' yaşam tarzının sembolü bir geleneğin de artık tartışılmaya başladığını gösteriyor. Wisconsin eyaletinin en büyük şehirlerinden Madison'da belediye meclisi, 'fast food' restoranlarının 'drive-through' olarak adlandırılan arabaya
servis hizmetlerini yasaklamayı gündemine aldı. Yasağı savunanlar, arabaların servis beklerken benzin israfı yapmaları ve karbon gazı yayarak çevreyi kirletmelerini gerekçe gösteriyor.
California eyaletinin San Luis Obispo kasabası böyle bir yasağın olduğu tek yerleşim birimiydi. Madison, arabaya servisi yasaklayan ilk büyük Amerikan şehri olacak.
Cumhuriyetçi Parti'nin en önde gelen senatörlerinden John Warner, benzin tasarrufunu artırmak için bütün
ülkedeki karayollarında geçerli bir
hız limiti kabul edilmesini
teklif etti. ABD'de otoyollardaki ve eyalet karayollarındaki hız limiti her eyalette değişiyor. Şehir içi yollar ise her yerleşim biriminde farklı. Virginia Senatörü Warner,
Enerji Bakanı Samuel Bodman'dan, mevcut teknolojik imkanlar dahilinde hangi hız limitinin en etkili tasarrufa imkan verdiğini tespit etmesini istedi.
Amerikan Kongresi 1974 yılında Arapların petrol ambargosu sebebiyle ülke genelinde hız limitini saatte 55 mil olarak belirlemişti. Bu
uygulama, bir varil ham petrolün fiyatının 17 dolara ve bir galon normal benzinin fiyatının 1,10 dolara gerilediği 1995 yılında feshedilmişti. 30 milyonu aşkın Amerikalının ülkenin
bağımsızlık bayramı tatili sebebiyle karayoluyla tatile çıktığı bu hafta sonunda ülkedeki normal benzinin ortalama galon fiyatı 4,10 dolar ve ham petrolün varil fiyatı ise 145 dolara çıkmış durumda. Warner, saatte 55 mil hız limitinin ülke çapında günlük 167 bin varil benzin tasarrufuna yol açacağını ve
trafik kazalarında yılda 4 bin kişinin ölmesinin önüne geçeceğini savunuyor.
Enerji Bakanlığı verileri, araçların süratteki her 5 millik artışta 30 cent daha fazla
yakıt tükettiğini gösteriyor.