Amerikalı uzmanlardan çok çarpıcı Türkiye açıklaması!

ABD’deki Türkiye uzmanları BPC'nin düzenlediği seminerde önemli açıklamalar yaparak Türkiye'de bir İran lobisi olduğuna inandıklarını açıkladı.

Amerikalı uzmanlardan çok çarpıcı Türkiye açıklaması!

Türkiye’deki seçim öncesi dönem ve sonrasında yaşanabilecek muhtemel gelişmeler Washington merkezli Tarafsız Politika Merkezi’nin (BPC) düzenlediği seminerde ele alındı. Seminere, eski ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Danışmanı Alan Makovsky, Orta Asya-Kafkasya Enstitüsü İpek Yolu Çalışmaları Programı Araştırma Direktörü Svante Cornell ve ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman gibi önde gelen Türkiye uzmanları konuşmacı olarak katıldı.

"TÜRKİYE’DE İRAN LOBİSİ VAR; HÜKÜMETİN İRAN İLE İLİŞKİLERİ TAM BİLİNMİYOR"

İpek Yolu Çalışmaları Programı Araştırma Direktörü Svante Cornell, Türkiye’de İran lobisi olduğuna inandığını dile getirdi. Hükümet içinde üst düzey isimlerin İran ile çok yakın ilişkilerinin olduğunu iddia eden Cornell, bu isimlerin İran ile ilişkilerinin ekonomik veya siyasi çıkarlara dayandığını dile getirdi.

Alan Makovsky, hükümetin İran ile ilişkilerinin tam olarak bilinemediğini ama çeşitli söylentilerin mevcut olduğunu da ifade etti.

KEDİ İDDİASI GÜLÜŞMELERE YOL AÇTI

Başbakan’ın yolsuzluk suçlamalarıyla başa çıkma adına yargı sistemi üzerinde seçimlerden başarılı çıktığını söyleyen Alan Makovsky, seçim günü yaşanan hadiselere de değinerek, 40’a yakın şehirde elektrik kesintisinin yaşandığına dikkat çekti. Makovsky, Türkiye’de ilk defa bu derece usulsüzlük şüphelerinin olduğunu dile getirdi. Makovsky’nin AK Partili bir bakanın elektrik kesintilerine bir kedinin sebep olduğunu söylediğini hatırlatması salonda gülüşmelere neden oldu.

"YOLSUZLUK ETKİLEMEDİ, KUTUPLAŞMA YAŞANABİLİR"

Sandık başında yaşanan şiddet olaylarına değinen ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Edelman ise Melih Gökçek’in tekrar seçildiği Ankara’da seçim sırasında usulsüzlük izlenimi veren ciddi şüphelerin gündeme gelmesinin gelecek adına düşündürücü olduğunu söyledi. Edelman, seçimlerin ardından istikrardan ziyade toplum içinde kutuplaşma ve bölünme yaşanabileceği uyarısı yaptı.

Seminerde yolsuzluk iddiaları ve bu yöndeki soruşturmaların seçimlere etkisi de tartışıldı. Makovsky, yolsuzluk iddialarının Türkiye’de seçimlere ciddi etkisi olmadığına dikkat çekti. Yolsuzluk üzerine yapılan bir araştırmadan bahseden Makovsky, yolsuzluğun neredeyse görülmediği İskandinav ülkelerinde bu tür iddiaların seçimlere çok ciddi yansıması olurken, yolsuzluğun yüksek olduğu yerlerde bu etkinin sınırlı olduğunu dile getirdi.

"ERDOĞAN, 'SÖZLÜ ŞİDDET' UYGULADI"

Başbakan Erdoğan’ın balkon konuşmasını sert bulan Makovsky, “Konuşmasında Gülen Hareketi’ne yönelik sözlerini rahatsız edici buluyorum.” dedi ve Erdoğan’ın sert üslubuyla “sözlü şiddet” uyguladığının altını çizdi.

Eylemlerde ölen genç birine ve ODTÜ’den yol geçmesine karşı çıkan öğrencilere “terörist” demesinin kendisini birçok konuda ne yapacağı kestirilemeyen biri yaptığını ifade etti. Makovsky, “Sadece iç politikada değil dış politikaya da bu kişiliğinin muhtemel etkisi bizi kaygı duymaya sevk ediyor.” şeklinde konuştu.

"YOLSUZLUK İDDİALARI AK PARTİ’Yİ TANIMAYA YARDIMCI OLDU"

Svante Cornell ise yolsuzluk iddialarının AK Parti'nin işleyiş tarzı hakkında insanların daha fazla bilgi edinmesine vesile olduğunu dile getirdi. Erdoğan’ın Türkiye’deki basın özgürlüğünü sarsacak derecede medya organlarına sistematik baskı uyguladığını ifade eden Cornell, Erdoğan’ın editörlere şahsen aramalar yaparak programlara müdahale ettiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan’ın bu gelişmelere rağmen kazanmaya devam ettiğinin sorgulanması gerektiğini vurgulayan Cornell, Başbakan’ın baskıcı tutumu sebebiyle eşit rekabet ortamının oluşamadığını, bu yönüyle adil bir seçim yaşanmadığını ifade etti.

"ERDOĞAN ÇARESİZ KALDI, GÜL ETKİLİ DEĞİLDİ"

Başbakan Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ne yönelik saldırgan tutumuna ilişkin de konuşan Cornell, Erdoğan’ın Hizmet Hareketi ile mücadele etmek amacıyla askeri tekrar siyasete dahil ettiğini söyledi. 

Amerikalı uzmanlar, seçim öncesinde yaşanan gelişmelerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün etkili bir tutum sergilemediğini ifade etti. Cornell, Gül’ün dikkatli bir lider olarak bilinmesine rağmen bu süreçteki tutumunun kendisini “zayıf” gösterdiğini söyledi. Gelişmelere müdahil olmak istemediğine ve yaşanan krizlerde birleştirici rol oynayamadığına dikkat çekti.

Eski Büyükelçi Edelman, bir süredir Erdoğan’ın rakibi olarak görülen Gül’ün yaşanan bu süreç sonunda bu etkisini kaybettiğini iddia etti. Edelman, özellikle Twitter’ın yasaklanması sürecinde ülkenin cumhurbaşkanı olarak Gül’ün tepkisini sadece tweet atarak göstermesini yetersiz buldu. Alan Makovsky ise Cumhurbaşkanı Gül’ün Erdoğan’dan sonra başbakan olmayı istediğini, bu yüzden etkisiz adımlar attığını iddia etti.

CİHAN

<< Önceki Haber Amerikalı uzmanlardan çok çarpıcı Türkiye açıklaması! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER