Columbia
Üniversitesi Başkanı Lee Bollinger, konuşma yapmak için yanıbaşında bekleyen
İran Cumhurbaşkanı'nı
öğretim üyeleri ve öğrencilere takdim ederken hiç de hoş olmayan bir dil kullandı. Bollinger,
Mahmud Ahmedinejad için
"zalim diktatör" dedi.
Salonda alkış ve
protesto sesleri yükselirken Bollinger sözlerini sürdürdü; "
Yahudilerin soykırıma uğraması, dünya tarihindeki en fazla dökümana sahip olaydır, bunu reddetmek saçmalıktır."
Ahmedinejad, yüzünde buruk bir tebessümle ayağa kalktı, dinleyicileri selamladıktan sonra kürsüye geldi ve; "bu açılış, buradaki insanların bilgilerine bir
hakarettir. Burada doğru olmayan hakaretler ve söylemler var. Bollinger,
Amerikan politikalarına, basınına
esir olduğunu ve onların etkisi altında kaldığını gösteriyor. Böyle kötü bir davranıştan etkilenmeyeceğim." dedi. Üniversitenin önünde protestolar sürerken, Ahmedinejad, Amerikan kamuoyunda bilinen ve tepkiyle karşılanan görüşlerini üniversite kürsüsünden ve televizyon ekranlarından tekrarladı.
İsrail ve soykırımla ilgili iddialarından geri adım atmadı. Filistin'i gündeme getirdi.
Nükleer bombaya ihtiyacımız yok, dedi. Amerika'yı gerçekleri saptırmakla suçladı. Ülkesinde
insan hakları ihlalleri olmadığını söyledi. 11 Eylül'le ilgili soru işaretlerini sıraladı: El kaide bundan sorumlu mu? Niçin yaptı? Hangi durumlar buna sebep oldu? Bunun içinde gerçekten kim vardı?"
New York, günlerdir İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad'ı tartışıyor. BM Genel
Kurul toplantıları ve dünyayı tehdit eden "küresel
ısınma" konusu ikinci plana itildi.
Medyanın gündemi
genel kurul toplantıları için New York'a gelen Ahmedinejad. Bazı medya organları ve Yahudi örgütleri "İsrail haritadan silinmeli" diyen ve Yahudilerin soykırıma uğradığını kabul etmeyen Ahmedinejad'a adeta savaş ilan etti. New York gazeteleri İran Devlet Başkanına "ceheneme git,
şeytan,
küçük Hitler" gibi başlıklarla manşetlerden en ağır hakaretleri yaparken, Yahudi örgütleri BM ve
Columbia Üniversitesi önünde
gösteriler düzenliyorlar. Ahmedinajad'ın konuşturulmamasını, hatta hemen tutuklanmasını istiyorlar.
BM'nin 62. Genel kurul toplatıları için şehre gelen devlet başkanları ve bakanlar yüzünden olağanüstü günler geçiren New York'ta bir de Ahmedinajad gerginliği yaşanıyor. Geçen hafta şehrin belediye başkanı Michael
Bloomberg ve Emniyet Müdürü Kelly, basının karşısına çıkarak alınan güvenlik önlemlerini açıkladılar; "Biz her sene bu tedbirleri alıyoruz, tecrübeliyiz ve herşeye hazırız." Pazartesi gününden itibaren New York'ta neredeyse adım başı polis göze çarpıyordu.
İran Devlet Başkanı Mahmut Ahmedinajad'ın Dünya
Ticaret Merkezi'nin bulunduğu alanı ziyaret etme isteği gerilimi iyice yükseltti. New York gazeteleri ve Yahudi örgütleri Ahmedinajad'ın İsrail ve Yahudiler'le ilgili görüşlerini hatırlatarak "istenmeyen adam" ilan ettiler. Medyanın
ağız birliği etmişçesine
hedef aldığı Ahmedinajad'ın
ikiz kuleleri ziyaret talebi Bloomberg ve Kelly tarafından güvenlik gerekçesi ile hemen geri çevrildi. Ancak bazı New York gazeteleri ve Yahudi guruplarının tepkisi yine de dinmedi. BM Genel kurul çalışmaları ve küresel ısınmayı gölgede bıracak yayınlar sürdü. Ahmedinajad'ı bir konuşma yapmak için Üniversiteye davet eden Columbia Üniversitesi okların hedefi oldu. Ancak bu tepkiler ne İran
cumhurbaşkanına ne de üniversite yönetimine geri adım attırabildi. Üniversite "akademik bağımsızlığı" gerekçe göstererek tepkileri göğüsledi. Ahmadinajad, Pazar günü JFK'yden ülkeye giriş yaptı. Pazartesi günü Columbia Üniversitesi'nde öğrencilerin karşısına çıktı. Dün de BM Genel Kurulu'nda konuştu.
Ahmadinajad'a New York'ta uluslarası kurallar ve diplomatik
protokol uygulanıyor. Ancak polis ziyaret boyunca İran cumhurbaşkanının
ikiz kuleler veya yakın çevresine ziyaretine izin vermiyor.
Birleşmiş Milletlere ev sahipliği yapan New York, dünyanın en çeşitli etnik ve topluluklarının yaşadığı şehir. Amerikan kamuoyunun tepkisini çeken pek çok ülkenin liderleri ve diktatarörler daha önceki yıllarda New York'a geldi.