Gül, hareketinden önce
Esenboğa Havaalanında yaptığı açıklamada, ziyaret amacının,
İran'ın nükleer programına ilişkin
Türkiye'nin ilgili tüm taraflarla sürdürmekte olduğu temaslar çerçevesinde edinilen izlenimleri aktarmak ve hükümetin konu hakkındaki değerlendirmelerini içeren sözlü mesajını üst düzey yetkililerle paylaşmak olduğunu söyledi. Gül, 1 gün sürecek ziyareti çerçevesinde, İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad, İran
Meclis Başkanı Gulamali Haddad
Adil, Devlet Uzlaştırma Konseyi Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı
Haşimi Rafsancani,
Ulusal Yüksek
Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri
Ali Laricani ve İran
Dışişleri Bakanı
Manuçehr Mutteki ile görüşeceğini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Gül, İran'a ziyareti sırasında Mutteki'nin
aslında Almanya'da olduğunu, ancak kendisiyle görüşmek üzere Tahran'a
döneceğini ve görüşmeden sonra tekrar ayrılacağını öğrendiklerini söyledi.
''ÖNEMLİ BİR AŞAMADA TAHRAN'A GİDİYORUM''-
İran'ın nükleer programıyla bağlantılı sorun, uluslararası toplumun gündemine geldiği günden itibaren, Türkiye'nin diplomatik
çözüm için aktif çaba sarf ettiğine işaret eden Gül, 6 haziranda Tahran'da İran hükümetine sunulan
teşvik paketinin diplomatik çözüm için iyi bir fırsat ortaya koyduğunu kaydetti. Gül, ''Uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi, İran'a dost ve
komşu bir
ülke olarak üzerimize düşen, içinde bulunulan aşamada tarafların yeniden masaya oturmaları için gereken her türlü katkıyı, ilgili tüm tarafların da beklentileri doğrultusunda yapmaktır'' diye
konuştu. Bu konuda uzun süren yoğun bir diplomasi ve çalışma içinde olduklarını ifade eden Gül, ''Bizim yaptığımız, İran ile ilgili
nükleer meselenin, daha gergin bir ortama gitmeden diplomatik yollarla çözümünü temin etmektir. Bu yolda Türkiye'nin yaptığı şey, çözümü kolaylaştırıcı katkılar sağlamaktır. Dolayısıyla bu çerçeve içinde önemli bir aşamada Tahran'a gidiyorum'' dedi. Gül,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü görüşmelerinin yanı sıra kendisinin de bazı meslektaşlarıyla yoğun
telefon görüşmeleri
yaptığını bildirerek, ''Ümit ediyoruz ki katkımız bu işin diplomatik yolla çözümüne vesile olacaktır'' diye konuştu.
''MESELEDEN PRESTİJ ÇIKARMA PEŞİNDE DEĞİLİZ''-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gül, ''İran'a, ABD, AB ve İran'ı İstanbul'da buluşturma teklifi götüreceği'' yönündeki
haberlerin hatırlatılması üzerine, önemli olanın, meselenin diplomatik yolla bir neticeye ulaştırılması olduğunu ifade etti.
Gül, aynı sorunun bir başka gazeteci tarafından yinelenmesi üzerine, ''Doğrusu biz 'böyle bir meseleden prestij çıkartalım, bunun toplantısı şurada olsun, burada olsun' peşinde değiliz'' dedi. Önemli olanın, bölgede ortaya çıkabilecek ve sonuçları herkes için
çok vahim olabilecek bir gerginliğin, diplomatik yoldan çözümüne katkısağlamak olduğunu belirten Gül, ''Onun için her şey yapılabilir. Bu tarafların karar vereceği bir konudur. Böyle bir karar olursa, Türkiye
her türlü katkıyı, desteği vermeye devam etmektedir ve verecektir de bundan sonra'' diye konuştu.
''ÜMİTLİYİM''-
Gül, sorunun çözümü konusunda
ümitli olup olmadığının sorulması üzerine, şunları söyledi: ''Doğrusu ben ümitliyim, çünkü her şeyden önce esas kadar usul ve
metodoloji de çok önemlidir. Gördüğüm kadarıyla taraflar usule çok riayet etmektedirler. Son paket açıklandığında, bu paketin İran'a getirilişi, verilişi, İran'a sunuluşu, İran tarafından bunun kabulü,
ilgili çalışmaların başlatılması, tüm bunlar doğrusu herkesin gayet dikkatli bir şekilde hareket ettiğini göstermektedir.'' Bazı önemli olayların metot ve usul hatasından dolayı büyük problemlere yol açtığına işaret eden Gül, ''Paketin açıklanması, götürülüp bunun takdim edilmesi, bunun İran ile en üst düzeyde paylaşılması, İranlıların bunu büyük bir olgunlukla ele almaları, bütün bunlar dikkate alındığında tabii ki ümitli olmak için pek çok sebep vardır'' diye konuştu
Gül, bununla birlikte her şeyin bir zamanlamasının olduğunu, bazı kritik dönemlerin ve konunun ele alınacağı önemli toplantıların da olacağını hatırlattı.
TÜRKİYE EKONOMİSİ VE TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ-
Gül'e, ''AB liderleriyle
yabancı yatırımcıların Türk piyasalarından çıkarken Türkiye ve
AB ilişkileri arasındaki tıkanmayı gerekçe göstermesi konusunu görüşmeyi düşünüp düşünmediği'' de soruldu. ''AB ile Türkiye arasında bir tıkanıklık söz konusu değil ki...''
diyen Gül, AB'nin inişli ve çıkışlı bir yol olduğunu sürekli olarak dile getirdiklerini, bunun başka ülkelerinin tecrübelerinden ve bu tecrübelerden çıkarttıkları derslerden de anlaşılabileceğini söyledi. Tüm bu deneyimlere bakıldığında ortada büyük bir sorunun, krizin ya da kopma noktasının bulunduğunu söylemenin kesinlikle mümkün
olmadığını belirten Gül, herkesin karamsar olduğu bir dönemde müzakere süreci içinde 35 fasıldan birinin açılıp kapandığını hatırlattı.
''Türk ekonomisi yapılan reformlarla çok daha güçlü hale gelmiştir. Eskiden hemen sığ bir dalgada etkilenen bir kayığı düşünün,
bugünse büyük bir gemidir Türkiye'' diyen Dışişleri Bakanı Gül, üç buçuk sene içinde yapılan köklü reformların Türk ekonomisini,
dışarıdan gelebilecek dalgalara karşı korunacak hale getirdiğini kaydetti.