Brüksel'de başlayan iki günlük AB Zirvesi devam ederken basın toplantısı düzenleyen Schulz, Türkiye'de Zaman ve Samanyolu televizyonuna yapılan polis baskınına ilişkin bir soruya muhatap oldu.
AP üyelerinin ezici çoğunluğu ile kendisinin, polis baskını olduğunda anında tepki gösterdiklerini belirten Schulz, "İfade ve basın özgürlüğü ile basının bağımsızlığı temel değerlerdir. AB'ye üyelik başvurusu yapan bütün ülkeler buna saygı göstermek mecburiyetindedir." dedi.
Zaman'a yapılan muameleyle ilgili 'bildiklerimizden daha fazla soru işaretlerine sahibiz' açıklamasını yapan Schulz, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığının ilk iki döneminde ülkedeki reformlar konusunda çok cesurdu. Onun ve AK Parti hükümetinin, önceki iktidarların yeterince cesur olamadığı birçok reformu yapması hepimizi etkiledi. Fakat üçüncü dönemiyle ve şimdiki durumuyla ilgili izlenimim, demokratik yapıları derinleştirme taahhüdünden geri dönüldüğü yönünde."
Erdoğan ve diğer üst düzey yetkililere 'demokratik bir ülke, basın özgürlüğünü garanti altına alma konusunda hiçbir şüpheye bile yol açmamalıdır' dediğini aktaran Schulz, Erdoğan'ın AB'nin Türkiye'de darbeyi desteklediği yönündeki sözleri için, 'sadece duygusal olarak değil, siyasi olarak da bu konuda yurtdışından ve içinden gelen eleştirilerden öfkelendiği anlaşılıyor. Verdiği tepki tam anlamıyla kendine güvenen birinin vereceği tepki değildi. Gayet sinirli bir şekilde tepki verdiği hissediliyor. Tepkisi oldukça sinirliydi." dedi.
CİHAN