Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (
AKPM), "
Türkiye için
izleme süreci mekanizmasının, gerektiği takdirde ciddi bir biçimde tekrar gözden geçirilmesini" istedi.
AKPM Genel Kurulu, Belçikalı üye Luc Van den Brande tarafından hazırlanan "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" konulu
taslak rapor ve buna bağlı karar tasarısını kabul etti. Oylamada, 65 "
evet", 3 "ret", 3 "çekimser" oy çıktı.
Raporda, AKPM'nin izleme komitesinden, Türkiye'deki anayasa hazırlama çalışma süreci, devlet kurumlarının demokratik işleyişinin yakından izlenmesi istendi ve Türkiye ile izleme süreci sonrası diyaloğun yoğunlaştırılması çağrısında bulunuldu.
Anayasa Mahkemesi tarafından
AK Parti hakkında açılan davaya geniş biçimde atıfta bulunulan kararda,
"Sonucu ne olursa olsun, iktidar partisi ile başbakan ve cumhurbaşkanı hakkında açılan davadan endişe duyulduğu" ifade edildi ve "bu davanın ülkenin siyasi istikrarını etkileyeceği" görüşüne yer verildi.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine işaret edilen kararda, Türkiye'deki bütün devlet kurumlarına birbirlerinin
yetki alanına saygı göstermeleri ve Türkiye'nin daha
modern bir demokrasiye kavuşması için ihtiyaç duyulan siyasi ve
ekonomik reform çabalarına katılmaları çağrısında bulunuldu.
Türkiye'de hükümetin yeni anayasa yapma çalışmalarına da atıfta bulunan kararda, bu çalışmaların, toplumun bütün taraflarının katılımıyla geniş çaplı ulusal bir
tartışma için yeni bir fırsat penceresi oluşturması temennisinde bulunuldu.
Hükümetten, bu çalışmalarında
Venedik Komisyonu ile yakın
işbirliği içine girmesi istenen kararda, Avrupa standartlarına uygun, temel hak ve özgürlüklerle
insan haklarının korunmasının, bu yeni anayasanın ana merkezini oluşturması çağrısında bulunuldu.
Kararda, AK Parti hakkında açılan davanın sonucu ne olursa olsun Türkiye'de parti
kapatmalarının yasal dayanakları konusunda canlı bir tartışma yarattığı ifade edildi ve bu konuda anayasada reform yapılmasının gerekli olduğu görüşü dile getirildi.
Türkiye ile ilgili izleme sürecinin daha önceki yıllarda kapatılması sonrasında alınan karara da atıfta bulunan kararda, siyasi partilerin kapatılmaları konusunda AKPM'nin göstermiş olduğu hassasiyete yeniden dikkat çekildi.
Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin
parti kapatma davalarıyla ilgili verdiği kararlara da dikkat çekilirken, yine "AİHM'in parti kapatmanın gerçekten çok ciddi hallerde düşünülmesi gereken bir çare olarak görülmesi" yolunda verdiği görüşe de atıfta bulunuldu.
Kuvvetler ayrılığı ve bağımsız yargı ilkesinin hukuk devleti temelinde demokrasinin temel ilkeleri olduğu hatırlatılan kararda, Anayasa Mahkemesi üzerinde hiçbir
baskı oluşturulmaması çağrısında bulunulurken, mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkına uygun ve parti kapatma ile ilgili
Venedik Komisyonu kararları çerçevesinde Avrupa standartlarına uygun karar vereceği inancı içinde olunduğu vurgulandı.
DEĞİŞİKLİK ÖNERGESİ
Kabul edilen bir değişiklik önergesinde, AKPM'nin laik üye ülkelerle olan dayanışmasına atıfta bulunuldu, ancak
laiklik kriterinin siyasi partilere uygulanamayacağı belirtilerek,
Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerde de dini temele dayalı birçok parti bulunduğuna dikkat çekildi.
Kabul edilen önergede, dini temele dayalı bir partinin iktidarda olması halinde ve hükümetin anayasaya aykırı bir karar çıkartması durumunda, bu konuda açılacak davanın partinin kapatılmasına değil, söz konusu karara yönelik açılması gerektiği ifade edildi.
AKPM, 2004 yılında Türkiye üzerindeki izleme sürecinin kapatılmasını kararlaştırmıştı. Denetim süreci, daha çok Avrupa Konseyi'ne yeni üye olmuş ve insan hakları alanında eksiklikleri olan ülkeler için uygulanan bir mekanizma. Türkiye üzerindeki izleme sürecinin 2004 yılında kalkması, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasında önemli rol oynamıştı.