Bugün yayınlanan
ilerleme raporu ile birlikte
AB Komisyonu, imtiyazlı
ortaklık çağrışımlarını reddederek
Türkiye ile ilişkilerin derinleşmesi için 4 maddede özetlediği yeni bir çerçeve öneriyor.
AB'nin üst düzey yetkilileri, Türkiye gibi "anahtar" bir
ülke ile ilişkilerin sürdürülmesi mecburiyetinden hareketle imtiyazlı ortaklık gibi "oyunun kurallarını" değiştiren bütün yaklaşımları reddederek "yeni pozitif
gündem"
teklif ettiklerini vurguluyor.
AB Komisyonu, Türkiye'nin artan ehemmiyetini göz önüne alarak,
müzakerelerin donma noktasına geldiği bir dönemde ilişkilerin derinleşmesini "müzakereler dışında" da sürdürmek istiyor. Yeni çerçevenin imtiyazlı ortaklığı çağrıştırmasını engellemek için "oyunun kurallarının" değişmediğinin ve "imtiyazlı ortaklık ile hiçbir alakasının" olmadığının altını çizen üst düzey bir AB yetkilisi,
İzlanda örneğini veriyor. "Müzakereler şu an donma noktasına gelse de Türkiye bizim için mühim bir ülke. 4 alanda ilerleme sağlayabilirsek Türkiye, AB standartlarına daha da yaklaşmış olacak. Ve aynen İzlanda örneğinde olduğu gibi siyasi sorunlar aşıldığında Türkiye, bu yeni çerçeve sayesinde belki de üyeliğe hazır hale gelecek. İzlanda ile açılan fasılların çoğunu aynı günde kapatıyoruz. Umuyoruz ki Türk meslektaşlarımız da müspet
cevap verirler." dedi. AB yetkililerinin "yeni pozitif gündem" dedikleri çerçevenin 4 ana unsuru şöyle:
Reform süreci: Türk hükümeti reform gündemine sadık görünüyor. Yeni fasıllar açılmasa da reformların sürdürülerek ülkenin üyeliğe hazırlanması ve AB'nin bu süreçte
rehberlik vazifesini sürdürmesi çok mühim.
Vize: Vize diyaloğu konusunda Türk tarafındaki hayal kırıklığını anlıyorum ancak bizim hâlâ teklif getirebileceğimiz birçok alan var. Türk tarafına yavaş yavaş ortak hedefimize ulaşabileceğimizi iletmek istiyoruz.
Ekonomi ve ticaret:
Gümrük Birliği'ni tekrar gözden geçirerek derinleştirilmesini ve genişletilmesini istiyoruz. Bu hamle bir yandan ilişkilerimizi kuvvetlendirirken bir yandan da hem bizim hem de Türkiye'nin menfaatine.
Dış
politika:
Ahmet Davutoğlu, Yüksek Temsilci
Catherine Ashton'ın zaten en sık görüştüğü isimlerden. Türkiye'nin artan ehemmiyeti ve çevresinde yaşananları göz önüne aldığımızda
Ankara ile AB'nin
işbirliği yapabileceği birçok alan var. Ahmet Davutoğlu ile
Egemen Bağış ve Genişleme Komiseri
Stefan Füle ile Yüksek Temsilci Catherine Ashton,
dış politika diyaloglarında bir araya gelebilirler.
KIBRIS'A EK: HÜKÜMRANLIK HAKLARI
Bu arada, Rumların talepleri üzerine petrol
arama krizi de rapora girdi. AB kaynakları, raporda üye ülkelerin hükümranlık hakları çerçevesinde ikili anlaşmalara girebileceği belirtilirken ilgili BM anlaşmalarına da atıf yapılacağını belirtti. Raporda ayrıca ikili ilişkilerde tehdit ya da kuvvet kullanımının kabul edilemeyeceğine işaret edildi.