ABD'deki 7. Bölge Temyiz Mahkemesi, Irak'taki bir şirkette çalıştıkları sırada kendilerine işkence yapıldığını iddia eden iki ABD vatandaşının, olayda kişisel sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle ABD'nin eski
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld hakkında
dava açılması yönündeki yaptığı başvuruyu haklı buldu.
ABD'nin
Chicago kentindeki
mahkeme, Donald Vance ve Nathan Ertel'in ABD güçlerince 2006 yılında gözaltına alınarak kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıkları gerekçesiyle açtıkları davanın görülmesine karar verdi.
Bir alt mahkemenin aldığı kararı bire karşı iki oyla onaylayan mahkeme, Rumsfeld'in kabinede
bakan olarak görev yapması dolayısıyla kendisine açılan davalardan muaf tutulması gerektiği yönündeki
savunmayı ise reddetti.
Vance ile Ertel, çalıştıkları Irak'a ait Shield Group Securities adlı şirketin
kanun dışı faaliyetleri olduğu yönünde iddialarda bulunmalarının ardından ABD güçlerince gözaltına alındıktan sonra kendilerine, aralarında uyku mahrumiyeti ve gözleri bağlı olarak duvarlara gitmeye zorlanmak olarak tanımlanan ''duvarlamanın'' da bulunduğu bir dizi işkencenin yapıldığını öne sürüyor. Dava dilekçesinde, Irak'taki
ABD ordusunun söz konusu metotları uygulamasına bizzat onay veren Rumsfeld'in böylece işkenceye kişisel olarak katıldığı ve bu nedenle uğradıkları zararlarda sorumluluğu bulunduğu iddiasına yer veriliyor.
Oylamaya katılan yargıçlardan Bölge Yargıcı David
Hamilton karar şerhinde ''Şüphesiz ki
Amerikan vatandaşlarına, savaş
bölgesinde dahi olsa, kasten böyle bir muamelede bulunulması anayasaya aykırıdır'' ifadesini kullandı.
Oylamada hayır oyu kullanan Bölge Yargıcı Daniel Manion ise ABD Kongresi'nin, ABD ordusu hakkında bu tarz iddialar hakkında mahkemelerin rol oynayabileceği yönünde henüz bir karar almamış olması nedeniyle aleyhte oy kullandığını belirtti.
Rumsfeld'in avukatı David Rivkin, kararın okunmasının ardından yaptığı açıklamada, bu kararın ABD ordusuna indirilmiş bir
darbe olduğunu savundu.
Rivkin, ''Dünyanın diğer ucunda görev yapan silahlı güçlerin kararlarını yargıçlara sorgulatmak savaşı sürdürmenin bir yolu değil. Bu, ordunun itibarını zedeler, Amerikan askerlerinin hayatını tehlikeye atar ve Anayasa'nın Amerika'yı koruma görevi verdiği federal yetkililerin ellerini, ayaklarını bağlar'' dedi.
Vance ile Ertel'in avukatı Mike Kanovitz ise mahkemenin ''zorlu savaş şartlarında Amerikan vatandaşlarının temel haklarını korumak veya bu hakları sadece politikacıların ve ordunun ellerine teslim etmek gibi bir
seçimle karşı karşıya kaldığını'' belirterek, kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Kanovitz ''Mahkeme için kolay bir seçim değildi, ancak cesurca ve doğru bir karardı'' diye konuştu.
Mahkemede Rumsfeld'i temsil eden ABD
Adalet Bakanlığı sözcüsü karar hakkında henüz açıklamada bulunmadı.
ABD Adalet Bakanlığının kararı, nihayi temyiz mahkemesine ve ABD Yüksek Mahkemesine götürerek temyiz etme hakkı bulunuyor.
ABD'nin başkenti Washington'da bir federal mahkeme, 4 Ağustos'ta aldığı kararla bir ordu çalışanının, ABD'nin Bağdat'taki tesisi Camp Cropper'da tutuklandığı sırada kendisine uygulanan işkence tekniklerine bizzat onay vererek anayasal haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle Rumfeld hakkında açtığı davayı kabul etmişti.
ABD'deki federal mahkemeler, daha önce aldıkları kararlarla, denizaşırı ülkelerde istismara ve işkenceye maruz kaldıkları gerekçesiyle, çoğu ABD vatandaşı olmayan kişilerce açılan davaları, davacıların ABD vatandaşı olmaması gerekçesiyle reddetmişti.