ABD
Dışişleri Bakanlığının
Avrupa ve
Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip
Gordon,
Türkiye'nin AB üyeliğine
desteklerinin sürdüğünü, Türkiye'nin eninde sonunda AB'ye katılmasının uzun vadede hem Türkiye hem de Avrupa için olumlu olacağını söyledi.
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'yi ziyareti sırasında Macaristan Uluslararası İlişkiler Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun toplantısında konuşan Gordon, Türkiye'nin AB üyelik süreciyle ilgili bir soruyu da
yanıtladı.
ABD Dışişleri Bakanlığının yayımladığı toplantı dökümüne göre, Türkiye'nin AB'ye
katılım sürecinin "aşırı karmaşık" bir konu olduğunu, ancak bu soruya kısa yanıt olarak, Türkiye'nin üyeliğini desteklediklerini ve desteklemeye de devam ettiklerini söyleyebileceğini kaydeden Gordon, ABD'nin, kriterleri karşılaması halinde Türkiye'nin nihayetinde AB'ye katılmasına uzun süredir destek verdiğine işaret etti.
Gordon, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu tabii ki AB üyelerinin karar vereceği bir konu, AB'ye katılmak isteyip istemediği de Türkiye'nin vereceği bir karar. Bizim ve ABD Başkanı Barack Obama'nın da daha önce söylediği gibi, Türkiye'nin AB'yi katılıp katılamayacağı hususu ABD'ye kalmış bir konu değil, oy hakkımız yok ve olmamalı da. Ancak AB'nin ve Türkiye'nin bir dostu olarak, Türkiye'nin nihayetinde AB'ye katılması halinde bunun uzun vadede hem Türkiye hem de Avrupa için olumlu bir gelişme olacağı yönündeki görüşümüzü Avrupalı müttefiklerimizle paylaşabiliriz''.
Gordon, geçmişte, Türkiye'nin
AB üyeliği konusundaki teşviklerin Türkiye'deki reform çabalarına olumlu katkı sunduğunu kaydetti.
-''AB'YE KATILMAK İSTEYEN TÜRKLERİN SAYISI DÜŞÜYOR, BU İYİ BİR ŞEY DEĞİL''-
Şu anki kamuoyu yoklamalarına bakıldığında, Türkiye'nin nihayetinde AB'ye katılacağına inanan Türklerin sayısının düştüğüne şu anda bu rakamın yüzde 50'nin altına indiğine dikkati çeken Gordon, bunun kısmi bir sonucu olarak, AB'ye katılmak isteyen Türklerin sayısının da düşüşte olduğunu ifade etti.
Gordon, ''Dışarıdan
bakan biri olarak bizim görüşümüz, bunun iyi bir şey olmadığı yönünde. İçeride
demokrasinin yükseltilmesine, iyi komşuluk ilişkilerine ve Avrupa ile güçlü ilişkilere inanan bir Türkiye görmek istiyoruz ve AB'ye üyelik arzusu, böyle bir Türkiye'nin oluşmasına
yardım eder'' diye konuştu.
Avrupalılara ne yapmaları gerektiğini söylemenin kendilerine düşmediğini yineleyen Gordon, ''AB'nin 'açık kapı' politikasının Orta ve Doğu Avrupa'nın demokrasisi ve istikrarının güçlendirilmesi için, nihayetinde bu kapıdan geçen tüm
bölge ülkeleri için ne kadar kritik önem taşıdığına inandığımız gibi, aynı durumun Türkiye için de geçerli olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
AB'ye katılım sürecinin tartışmasız biçimde ''dünya tarihindeki en büyük
demokratikleşme stratejisi'' olduğunu vurgulayan Gordon, ''Türkiye'nin geleceği ve entegrasyonu, demokrasi, Avrupa ve ABD için çok büyük önem taşıyor. Üstesinden gelinmesi gereken engeller var, Türkiye'nin yapması gereken işler var ancak genel prensip olarak, kapının açık kalması gerektiğini düşünüyoruz'' diye konuştu.