Şemsettin Efe, 3 kişinin hayatını kaybedip 100'e yakın kişinin de yaralandığı Boston maratonu saldırısına dair, olaya ilk başta bir terör saldırısı ya da örgüt organizasyonu denmediğini ama 10 gündür bütün Amerika'ya yayılmaya çalışılan farklı bir havanın olduğunu söyledi.
Şüphelilerin Çeçen, Müslüman, anneleri, eşleri tesettürlü ve bu insanlar hakkında iğneden ipliğe bütün ayrıntıların televizyonlarda canlı yayınlarda aktarıldığını belirten Efe, bir kere şüphelilere cihadist damgası yapıştırıldığını bildirdi.
"İki günde bizim öğrenebildiğimiz 2 ayrı saldırı var. Biri Seattle kendtinde diğeri ise İllinois'de. İki saldırıda silahla ortalığa ateş açan şahıslar tam 10 kişiyi öldürdü. Ancak bu iki olay da en ufak şekilde medyada yer almadı." diyen Şemsettin Efe, birinin terör saldırısı diğeri silahlı şiddet olarak adlandırıldığını ama neticede ölenler insan olduğunu belirtip, "Birisi için günlerce yayın yapıp diğerini hiç görmemek de ilginç bir çelişki." ifadelerini kullandı.
İşte Şemşettin Efe olayın iç yüzünü böyle anlattı:
10 gün önce Amerka Birleşik Devletleri Boston'dan gelen patlama sesleriyle sarsıldı. İlk önce kimse ne olduğunu anlayamadı ama işin iç yüzü yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Sonuçta 3 kişi hayatını kaybetti 100 e yakın kişi de yaralandı. Meydana gelen iki ayrı patlama düdüklü tencerenin içine yerleştirilen patlayıcılarla gerçekleştirilmişti. Kamera kayıtlarından kısa sürede şüpheliler tespit edilip insan avı başlatıldı. Şüpheliler çeçen asıllı iki kardeşti. Biri USA vatandaşı diğeri ise yeşil kartlı. Büyük olan 26 yasındaki Tamerlan Tsarnaev kovalamaca sırasında öldürüldü. Nasıl öldürüldüğüne ilişkin bir ayrıntı yok. Bu arada bir de polis memuru öldü. Diğer kardeşin yakalanması ise tam bir Hollywood filmi gibiydi. Bütün şehir bir anda kapatıldı. İnsanlara dışarı çıkmaması, kapılarını polis haricinde kimseye açmaması söylendi. Kapı kapı bütün şehir arandı. Nihayet akşam üzeri diğer kardeş de bir botun içinde saklanırken bulundu ve ağır yaralı olarak ele geçirildi.
3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın hikayesi kısaca böyle. Olaya ilk başta bir terör saldırısı ya da örgüt organizasyonu denmedi ama 10 gündür bütün Amerika'ya yayılmaya çalışılan farklı bir hava var.
Şüpheliler Çeçen, Müslüman, anneleri, eşleri tesettürlü ve bu insanlar hakkında iğneden ipliğe bütün ayrıntılar televizyonlarda canlı yayınlarda aktarılıyor. “Terör örgütü üyesi değiller ama bu olayı İslam ve din motivasyonuyla gerçekleştirdiler” deniliyor. Ailesi, “çocuklarımız böyle bir şey yapmaz onlara tuzak kurulmuş” diyor ama yapılan yayınlar o kadar yoğun ki. Bir kere şüphelilere cihadist damgası yapıştırıldı.
Cevap bekleyen pek çok soru var. Başkan Obama bizzat kendisi bu soruların cevaplanması gerektiğini söyledi. Bekliyoruz. Şüphelilerin ailesi 2011 yılında FBI tarafından soruşturulmuş. Gerekçe neydi, sonuç ne oldu bilmiyoruz.
Bir yandan şüphelilerin her şeyi meydana dökülüyor. Ölen polis memurunun cenazesine bizzat başkan yardımcısı katılıyor, “bunu yapanlar kendi kendilerine motive ve organize olmuş cihadistlerdir” diyor. “11 eylülden sonra başka bedel ödemeyeceğiz” diyor. Mesajlar arka arkaya geliyor.
Şimdi bütün bu yayınlardan sonra normal bir Amerikalı'nın düşüneceği şeyler şunlar:
Birincisi, bu bir terör saldırısı. Örgütlü bir saldırı değil ama artık bütün müslümanlar teker teker kendi başlarına böyle saldırılar gerçekleştirebilir. Neticede bu şüpheliler de kendi kendilerine motive olmuşlar.
İkincisi, artık bu tarz saldırıların dışarıdan gelmesi ya da yabancı birileri tarafından gerçekleştirilmesi gerekmiyor. Saldırıyı gerçekleştiren amerikan vatandaşı bile olabilir. Öyle bile olsa bu insanlara yaklaşırken temkinli olmak lazım.
Üçüncüsü, özellikle göçmenlik statüsünün yumuşatılması ya da vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması yeniden düşünülmeli, gerekirse daha da zorlaştırılmalı...
Bunlar Boston saldırısı sonrası ortaya çıkarılan şeylerin ve yapılan sürekli yayınların ardından bir Amerikalının aklına gelecek ilk düşünceler.
Bu, Amerka'da yeni bir dönemin başlangıcı mı? Bu konuda endişeler var.
Diğer yandan Boston saldırısına yaklaşımla hemen her gün farklı bir eyalette yaşanan şiddet ve cinayet olaylarına yaklaşım son derece farklı. İki günde bizim öğrenebildiğimiz 2 ayrı saldırı var. Biri Seattle kendtinde diğeri ise İllinois'de. İki saldırıda silahla ortalığa ateş açan şahıslar tam 10 kişiyi öldürdü. Ancak bu iki olay da en ufak şekilde medyada yer almadı. Seattle'dan sadece geçiştirme bir haberle bahsedildi. İllinois ise hiç görülmedi bile. Silah karşıtlarının yaptığı bir internet sitesinde her gün onlarca insanın vurularak öldürüldüğü belirtiliyor. Rakamlar ortada. Ancak bunlar tamamen insanların bilgisi dışında kalıyor. Gazeteler televizyonlar tek kelime etmiyor.
Biri terör saldırısı diğeri silahlı şiddet olarak adlandırılıyor ama neticede ölenler insan. Birisi için günlerce yayın yapıp diğerini hiç görmemek de ilginç bir çelişki.
SAMANYOLUHABER.COM