Azınlık grupları ile ilişkilerini normalleştirmek isteyen NYPD, 2003 yılından beri yürürlükte olan cami, Müslümanların iş yerleri ve hatta evlerinin harita üzerinde bölge bölge işaretlendiği uygulamaya son vereceğini duyurdu.
New York şehrinin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Bill de Blasio, seçim kampanyasında Müslümanları fişleme programının şehir için büyük sorun olduğunu dile getirmişti.
NYPD’nin yeni Müdürü William (Bill) J. Bratton başkanlığında yapılan üst düzey polis yöneticilerinin katıldığı toplantıda Müslümanlarla alakalı bilgi ve belge toplamayıp fişlemeye gerek duyulmadığı yolunda görüş bildirildi. NYPD üst düzey yöneticileri toplantılarınn ardından Müslümanları takip ve fişlemek üzere kurumlarının bünyesinde kurulan ‘‘Terör Araştırma Birimi’’nin kapatılmasına karar verildiğini açıkladı.
Amerika’nın en büyük polis teşkilatı olan NYPD, 11 Eylül sonrası uygulamaya adım adım koyduğu ve New York şehri belediye eski Başkanı Michael Bloomberg tarafından ‘terör’ gerekçesi ile savunulan uygulama, kentin dışında da NYPD’nin sivil polisleri tarafından New Jersey gibi yakın eyaletlerde dahi yürütülüyordu. Federal hükümet tarafından da soruşturma başlatılan Müslümanları fişleme programının mimarı da NYPD’nin eski müdürü Raymond Kelly idi.
New Yorklu Arap-Amerikalılar Birliği üyesi Linda Sarsour, “Müslüman toplumunu fişleyen Terör Araştırma Birimi, Müslüman toplumunda korkuya neden oluyordu.’’ dedi. Sarsour, fişleme programının kaldırılmasının şehir ve çevre eyaletlerde yaşayan Müslümanlar tarafından memnuniyetle karşılandığını dile getirdi.
NYPD sözcüsü Stephen Davis, 2003 yılında kurulan ve geçen yıllarda Terör Araştırma Kurumu olarak yeniden isimlendirilen New York Nüfus Bilgi Toplama Birimi’nin, Bratton'un Ocak ayında göreve başladığından beri aktif olarak görev yapmadığını belirtti. Nüfus Bilgi Toplama Birimi’nin bölgedeki azınlık nüfusuyla alakalı bilgi topladığını hatılatan sözcü belli bir alanın nüfussal bilgilerinin terör saldırısı olduğunda kullanışlı olduğuna dikkat çekti. Sözcü, gelecekte bu bilgileri bir araya toplayacaklarını, gerekli olduğunda güvenlik için kullanılacağını söyledi.
Dedektiflerin bilgi toplamak için Müslümanların sahip olduğu işyerlerindeki çalışınlarla görüştüğü ve genel bilgiler aldığı biliniyor. Bu genel bilgilerin içinde Arnavutların öğleden sonra satranç oynadığı, Mısırlılar'ın, Güney Asyalıların futbol maçlarını izlediği gibi Müslüman toplumunun günlük yaşamını yansıtan bilgilerin de olduğu biliniyor.
Bu bilgilerin toplanmasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, bu bilgileri kullanma gereği duymadıklarını iddia ediyorlar. Associated Press (AP) haber ajansı 2011 yılında bu belgeleri şeffaflık programı dahilinde açıkladığından beri, Müslümanlar ve insan hakları grupları bu kurumun kapatılması için hukuki çalışmalar yapıyordu.
Müslüman öğrencileri de takip eden kuruluş, bu öğrencilerin ev adreslerini, telefonlarını ve e-posta adreslerini kaydediyor; e-posta gruplarını analiz ediyor ve ders katılımlarını soruşturuyordu. Ayrıca bu kuruluşa göre camiler ve mescitler potansiyel terörizm merkezi olarak görülüyor, bu nedenle takip ediliyor, bilgiler toplanıyordu. Bunun yanında cami cemaatlerinin kayıtları tutuluyordu. Bu kayıtları tutan polisin bütün vaazları kaydettiği de ortaya çıkmıştı.
Belediye Başkanı de Blasio, fişleme programının kaldırıması kararına ilişkin, bunun toplum ile polis teşkilatı arasında ilişkilerin geliştirilmesi için atılmış ‘kritik bir adım’ diye niteledi.
CİHAN