Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından açıklanan raporda, 2011'deki Arap Baharı'yla doğan demokratikleşme umutlarının otoriter rejimler nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Raporda, farklı boyutlarda olmakla beraber Suriye, Yemen, Bahreyn, Irak, Mısır ve Libya'da otoriter rejimler, sivil toplumların ve demokratik kurumların gelişimini sistematik şekilde bastırmakla suçlandı.
Dışişleri Bakanlığı raporunda ayrıca Tunus örneği verilerek bölgedeki bazı cesaret verici demokratik adımlardan memnun olunduğu da ifade edildi.
"Adalet" eleştirisi
Raporun Türkiye'yle ilgili bölümünde ise "adalete etkili biçimde erişilmemesi" başlığı altında, devlete yönelik terörizm ve diğer tehditlerle ilgili geniş kapsamlı yasalara değinildi ve bunlarla ilgili davalarda yeterince şeffaf olunmadığı, adalet sisteminin siyasallaştığı değerlendirmesinde bulunuldu.
"Hükümetin ifade özgürlüğüne müdahalesine" ilişkin başlıkta ise ceza kanunu ve terörle mücadele yasasının, basın ve internet özgürlüğünü kısıtlayan maddeleri muhafaza ettiği, çoğu, terörle mücadele yasası çerçevesinde veya yasadışı örgütle bağlantıları olduğu gerekçesiyle suçlanan çok sayıda gazetecinin cezaevinde olduğu iddia edildi.
Aralarında çok sayıda öğrencinin bulunduğu binlerce kişinin, yasal gösteriler sırasında gözaltına alındıkları ve terörle mücadele yasası çerçevesinde suçlandıkları savunulan raporda, ayrıca hükümetin, kadınlar, çocuklar, lezbiyenler, homoseksüeller, biseksüeller ve cinsiyet değiştirenler dahil olmak üzere savunmasız toplulukları tacizden, ayrımcılıktan ve şiddetten etkili biçimde koruyamadığı iddia edildi.