9 Aralık'taki AB Zirvesi öncesi
Türkiye ile ilgili
taslak netleşti. Taslakta Doğu Akdeniz'deki
sondaj krizi,
ifade özgürlüğü gibi konularda
eleştiri var. Türkiye'nin
Arap Baharı'ndaki rolü ve ekonomi ise artı haneye yazılan konular. AB, Türkiye ile Rum kesimi sondaj restleşmesinde ise Rumları haklı buldu.
9 Aralık'taki AB zirvesi öncesi Türkiye ile ilgili taslak metin netleşti.
Bildiride,
Ankara'ya Doğu Akdeniz'deki sondaj krizi, ifade özgürlüğü, internet yasakları gibi konularda eleştiri; Arap Baharı ve ekonomi konularında ise övgü var.
Rum kesimi ile Türkiye arasındaki sondaj restleşmesinde Rum tarafı haklı bulundu: "Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aranmasına ilişkin
İsrail ile yaptığı anlaşmalar yasal. Türkiye Rum kesimini petrol ve doğalgaz
arama çalışmalarıyla ilgili olarak tehdit etmemeli." Rum kesimi, Türkiye taslağında bazı ifadelerin sertleştirilmesi için yoğun
baskı yaptı ve bu çabalar bildirgenin son haline yansıdı, Türkiye'nin
Kıbrıs politikası ve Rum kesimine yönelik tepkileri eleştirildi.
Taslakta şöyle denildi: "Ankara'nın 1 Temmuz 2012'de başlayacak Rum kesiminin dönem başkanlığında AB ile ilişkileri
dondurma kararından üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin Rum kesimi ile ilişkilerini normalleştirmesi ve limanlarını Rumlara açması gerekiyor." Taslakta, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "zavallı
Avrupa" açıklamasının, Kıbrıs Rum kesiminin Ankara aleyhindeki taleplerinin kabul edilmesini kolaylaştırdığı da yazıldı.
Bildiride, Ankara'ya ifade ve
basın özgürlüğü konusunda da eleştiri var: "Anayasal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi gerekiyor. Çok sayıda gazeteci ve yazar hakkında açılan davalar ve kapatılan internet siteleri ifade özgürlüğü alanında endişelere yol açıyor" Ve Avrupa'dan Türkiye'ye övgü... Metinde, Ankara'nın Arap Baharı sürecinde etkili bir rol üstlendiği, hem siyasi hem de
ekonomik olarak bölgesel etkisini arttırdığı ifadeleri yer aldı.
Taslak, AB zirvesinin olağan gündeminde yok, herhangi bir lider tarafından gündeme getirilirse masaya yatırılacak.
CNNTÜRK