Kıbrıs Rum kesiminin müzakerelerin durdurulması gerekçesi olarak ‘Türk limanlarının açılması’ konusunu gündeme getirmesi kabul görmedi.
Bu konuda
Rumlar ve
Yunanistan yalnız kaldı. Bunun yanı sıra bilim ve araştırma konusunda fiili müzakerelerin başlatılması için AB’nin müzakere pozisyonu belgesi üzerindeki görüşmeler ise yarınki COREPER toplantısına bırakıldı.
Yarınki COREPER toplantısında da bir uzlaşma sağlanamazsa,
pazartesi sabahı AB dışişişleri bakanlarının konuyu onaylaması bekleniyor.
Fransa’nın bilim ve araştırma konusundaki fiili müzakerelerin açılıp aynı gün kapatılmasına itirazı tamamen ortadan kalktı. Kıbrıslı Rumlar ise
Türkiye ile fiili müzakerelerin başlatılmasına 'siyasi açıdan' karşı çıkıyor.
AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Toplantısı’nda Türkiye ile bilim ve araştırma faslında fiili müzakerelerin aynı gün başlaması ve kapatılması öngörülüyor.
Türkiye'nin kabul edemeyeceği bir karar alınırsa...
Dışişleri Bakanlığı,
Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Toplantısı'nın sonucuna göre, Hükümetlerarası Konferans'a katılıp katılmama konusundaki tavrını belirleyecek.
Eğer üye ülkelerin daimi temsilcileri Türkiye'nin kabul edemeyeceği bir karar alırsa ya da kararı son dakikaya - dışişleri bakanlarının toplantısına - bırakırsa
Ankara, Lüksemburg'a gitme kararını gözden geçirecek.
"Şu anda tüm
hazırlıklar Lüksemburg'a gitmek üzerine yapıldı" diyen
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, olumsuz bir durumda her türlü ihtimalin değerlendirileceğinin de altını çiziyor.
Toplantılara katılıp Türkiye'nin itirazlarını dile getirip geri dönmek ya da Ortaklık Konseyi toplantısını başka tarihte yapmak Ankara'nın önündeki alternatifler olarak değerlendiriliyor.
Ankara'dan kararlılık vurgusu
Türkiye bu süreçte 'AB heyecanını kaybettiği' yolundaki eleştirilere de
cevap veriyor. Son olarak dün
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''AB
katılım sürecimiz ilk günkü kararlılıkla devam ediyor. Bundan kimsenin endişesi olmasın'' dedi.
Dışişleri Bakanı Gül de reform sürecinin yavaşladığı yönündeki değerlendirmelerin doğru olmadığını söyledi.