AB deklarasyonunda uzlaşma

AB deklarasyonunda uzlaşma

Türkiye'nin Kıbrıs deklarasyonuna karşı yayımlanacak AB deklarasyonu taslak metni üzerinde mutabakata varıldı. Uzlaşma metni onay için Lefkoşa'ya gönderildi. Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki deklarasyonuna karşı yayımlanacak AB deklarasyonu taslak metni üzerinde mutabakat aramak amacıyla Brüksel'de olağanüstü toplantı yapan AB Daimi Temsilciler Komitesi'nde (COREPER) uzlaşma sağlandığı bildirildi. Diplomatik kaynaklar, belgede, Türkiye'nin “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni “tam üyelikten önce” değil, “müzakere süreci sırasında” tanıması gereğinden söz edileceğini belirttiler. Üzerinde uzlaşma sağlanan metnin Lefkoşa'ya onay için gönderildiği, “bir sorun çıkmayacağının tahmin edildiği” kaydedildi. AB üyesi 25 ülkenin Brüksel'deki daimi temsilcilerinden oluşan COREPER, son haftalarda gerçekleştirdiği toplantılarda, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin sunduğu taslak metinler üzerinde, özellikle Kıbrıs Rum kesiminin muhalefeti nedeniyle uzlaşmaya varamamıştı. AB Dönem Başkanı İngiltere'nin çağrısı üzerine bugün bir kere daha olağanüstü toplanan COREPER'de pazarlıkların, Türkiye'nin “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni hangi süreçte tanımasının isteneceğine ilişkin ifadeler üzerinde yoğunlaştığı, bu konuda somut takvim belirlemeyen bir formül üzerinde anlaşmaya gidildiği belirtiliyordu. AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarından oluşan AB Konseyi, geçen 17 Aralık tarihindeki zirvede, Türkiye'nin belirli koşulları yerine getirmesi halinde müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasını kararlaştırmıştı. Söz konusu koşulları yerine getiren Ankara, bu çerçevede, gümrük birliğinin AB'ye yeni katılan 10 üyeye de uyarlanması için Ankara Antlaşması'nın ek protokolünü imzalamıştı. Türkiye, ek bir deklarasyon ile “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanımadığını belirtmişti. AB, Türkiye'nin bu deklarasyonuna karşı bir deklarasyon yayımlama kararı almıştı. AB Dönem Başkanı İngiltere tarafından hazırlanan ve onaya sunulan taslak belgede, Türkiye'nin 29 Temmuz'da Ankara Antlaşması Ek Protokolü'nü imzalarken “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile ilgili bir deklarasyonda bulunma ihtiyacı hissetmesinin “üzüntüyle” karşılandığı ifade ediliyor. Belgede deklarasyonun tek taraflı olduğu, protokolün bir parçasını oluşturmadığı, Türkiye'nin protokolden kaynaklanan yükümlülükleri üzerinde herhangi bir yasal etkisi bulunmadığı da savunuluyor. Taslak belgede, AB'nin, Ek Protokol'ün Türkiye tarafından tam olarak, ayrım yapılmaksızın uygulanmasını ve malların serbest dolaşımı üzerindeki, ulaştırma araçlarıyla ilgili olanlar dahil tüm zorlukları ortadan kaldırmasını beklediği ifade ediliyor. AB, protokolün pratik uygulamasını yakından izleyeceğini ve durumu değerlendireceğini belirtiyor. Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, 3 Ekim'de resmen başlaması öngörülen tam üyelik müzakerelerinde başlıkların açılmayacağı mesajı verilen taslak belgede, 1 Mayıs 2004'ten itibaren AB üyesi olan “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin, uluslararası hukuk çerçevesinde devlet olarak tanıdığı kaydediliyor. Belgede, Türkiye'den, tüm AB üyesi ülkeler ile arasındaki ilişkileri en kısa sürede ve hukuki olarak normalleştirmesi beklentisine yer veriliyor. Taslak belgede, Türkiye'nin, BM Genel Sekreteri'nin çabaları çerçevesinde Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü doğrultusundaki çabaları destekleme taahhüdünün devam ettiğine dikkat çekiliyor ve adada kalıcı çözümün barış, istikrar ve uyumlu ilişkilere katkıda bulunacağı konusunda hemfikir olunduğu belirtiliyor.
<< Önceki Haber AB deklarasyonunda uzlaşma Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER