AB ile müzakere sürecinde ilk
kriz patlak verdi. 33 başlıktan ikincisi, eğitim ve kültür başlığında yapılacak
müzakerelere siyasi kriterlerin koşul olarak getirilmesi Ankara'nın tepkisine yol açtı.Ankara'ya gönderilecek davet mektubuna, özellikle
Almanya ve Fransa'nın talebi üzerine "bu başlıkta yapılan müzakerelerde siyasi kriterler dikkate alınır" yönünde bir ifade eklenmesine
Türkiye itiraz etti.AB troykasıyla geçtiğimiz hafta Viyana'da yapılan toplantıda
Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül Türkiye'nin itirazını iletirken, üye
ülke başkentlerindeki diplomatik misyonlara da konuyla ilgili girişim yapılması talimatı verildi.
Eğitim ve kültür alanında yapılacak müzakerelerde 'siyasi kriterlerin dikkate alınacağı' gibi muğlak bir ifadenin, kültürel haklar,
Kürtçe yayın ve eğitim gibi konuların AB nezdinde daha geniş bir
tartışma konusu haline gelmesinden endişe ediliyor.Hatta,
Türkçe dışındaki dillerde yayın ve eğitim gibi henüz Türkiye'de tam anlamıyla uygulamaya konulmamış düzenlemelerin eğitim ve kültür başlığında müzakerelerin 'kapanış kriteri' haline getirilmesi Ankara'yı rahatsız ediyor.
Emsal oluşturma endişesi Siyasi kriterler koşulunun eğitim ve kültür başlığına getirilmesinin diğer fasıllar için emsal oluşturması ihtimali de Ankara'nın bir diğer endişesini oluşturuyor. Eğitim ve kültür gibi kapsamı son derece dar, müzakeresi kısa sürede tamamlanabilecek bir fasıla getirilen bu koşulun AB'nin müzakere sürecini zorlaştırma isteği olarak algılanıyor.
Ankara'nın, 'müzakere sürecinin zaten çok uzun bir süreç alacağı, eğitim ve kültür gibi sosyal içerikli bir başlığa siyasi kriterlerin eklenmesinin, ek koşul getirildiği anlamına geldiği, kağıt üzerinde masum görünse de bu ifadenin konuyu bambaşka boyutlara taşıyabileceği' yönündeki itirazlarına şimdiye kadar AB'den olumlu
yanıt alınamadı.AB yetkilileri siyasi kriterler koşulunun müzakere tekniği açısından gerekli olduğunu savunurken, müzakere sürecini bu kez çok daha 'sağlam' bir zeminde götürmek istediklerini söylediler.Davet mektubuna son şeklinin henüz verilmediği, AB'nin kendi içinde konuyu görüşmeye devam ettiği bildirildi.Türkiye ile AB arasında 35 başlıktan oluşan tarama süreci de 20 ekim 2005'te bilim ve araştırma' alanında başlatılmıştı. AB ile müzakere süreci Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başladı. 3 ekim günü,
Avusturya'nın son ana kadar 'imtiyazlı
ortaklık'ta diretmesi krize neden olmuştu. Zira Avusturya,
Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi için uzun süre direnmiş, 25 üyeli birlik içinde tek kalınca direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı. Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek sık uygulanmayan bir
kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta saatler gece yarısına iki dakika kala 23.58'de durduruldu ve böylece - daha önce Türkiye'ye söz verildiği gibi - müzakerelerin 3 ekimde başlatılması sağlandı.
CNNTÜRK